Çok özlemişiz

Haberin Devamı ›
Yıllardır söyleye söyleye dilimizde tüy bitmişti. Takım olmak! Bunu bir türlü beceremiyorduk. Yıldızlar topluluğuyduk ama bir türlü takım olamıyorduk. Şimdi olduk. Kemik gibi savunma, hücumda topu paylaşmak. Tam 4 oyuncumuz 10 sayının üzerine çıkmış. En skorer oyuncumuz Serkan, savunmada harika, hücumda gününde olmamasına rağmen, herkes üzerine düşen görevi yaptı.Rakip Avrupa Şampiyonu, Olimpiyat ikincisi unvanlı Litvanya idi. Bir çok yıldıza sahipti. Biz ise yeni bir ekiptik. Ama hazırlık maçlarında da söylediğimiz gibi, belki kapasitesi biraz düşük, ama kazanma azmi, mücadele gücü, savunmadaki agresifliği, inatçılığı çok fazla bir takım olmuştuk. Kaybetsek bile son ana kadar maça ortak olacağımızı biliyorduk. Nitekim öyle de oldu. Görev yapan tüm oyuncular adeta canlarını dişlerine taktı, savaştı. Sonunda da şans hakedenin yanında oldu.Top Gustas’ın eline geldiği zaman aklımdan neler geçti. Son Dünya Şampiyonası’nın açılış maçında da Machado Brezilya adına attığı son saniye üçlüğü ile bizi yıkmıştı. Ama aynı şey bir daha olamazdı, iyi savunma yaptık, rakibi zor şuta zorladık ve kazandık. Herkese helal olsun. Bu galibiyet onlara çok yakıştı, çünkü hak etmişlerdi. Ribauntlarda 24-40’la üstünlüğü rakibe kaptırmamıza, yüzde 59 ile serbest atış atmamıza rağmen kazanmayı bildik. Top kayıplarını çok aza indirmemiz (11) de galibiyetin kilit noktalarından biriydi. Bizim 13 asist yapmamız, (Litvanya 8) onlardan daha organize hücum ettiğimizin de göstergesi.Çok önemli bir nokta da, maça başladığımız ilk beşte Hakan ve Ersan gibi iki Ümit Milli oyuncumuzun olması. 4 Ümit Milli oyuncumuz da Litvanya gibi bir deve karşı dakika aldı. Kerem Gönlüm sonradan girip, bu kez hücumda büyük katkı yaptı. Kritik basketler attı. Kaptan İbrahim yine skorda başı çekti, savunmada ise tüm takımın mücadelesi övgüye değerdi. Ender, NBA yıldızı Macijauskas’ın elinden topu kapıp, oyunun kaderini çizen adam oldu.Diğer maçlara gelince... Brezilya-Avustralya karşılaşmasından sürpriz çıktı. Gördüğümüz kadarıyla iki takım da yenilmeyecek ekipler değiller. Çok sert basketbol oynuyorlar ve kesinlikle kolay sayı imkanı tanımıyorlar. Bu da bol faulleri yanında getiriyor. İki karşılaşmada da hep sorun yaşadığımız serbest atışlara çok daha fazla dikkat etmeliyiz. Bugünkü rakibimiz Avustralya’da oyun kurucu Bruton dışında, bireysel yeteneğini kullanarak pozisyon yaratan fazla oyuncu yok. Çok düzler, teknik kapasiteleri bizim ayarımızda değil ama fizik güçleri daha fazla. O nedenle fizik olarak ezilmemeli ve kesinlikle iyi savunma yapmalıyız. Yunanistan ise Katar maçına hiç motive olmadan çıkınca bir anda 16 sayı geri düştü. Ancak çabuk toparlanan komşu, öyle bir tam saha pres yaptı ki maç boyunca rakibini tam 35 top kaybına zorladı. Katar bu alanda neredeyse rekor kıracaktı. Böyle olunca da Yunanistan, kabus gibi başlayan günü 20 sayılık galibiyetle tamamladı.