Çok şey kazandık

Bulgaristan’ın bize ters gelebilecek basketbol tarzının maç öncesi sıkıntı yaşatabileceğini düşünüyorduk. Bir de oyuncuların rehavete girebileceği endişesi vardı. Ancak, Ömer ve Engin’in yokluğunda, Avrupa Şampiyonası’ndaki belki de en rahat galibiyeti aldık şu ana kadar.

Bulgaristan, klasik Pini Gershon basketbolu oynuyor. İkinci pas sonrası topu potaya atıyorlar. Çabuk, tempolu oynamaya çalışıyorlar, savunmada ise yumuşaklar.
Maça da alan savunması yaparak başlayıp, bizim sertliğimizi yumuşatmaya çalıştılar.
Ancak maçı 5 dakikada bitirdi 12 Dev Adam, endişelerimizi de boşa çıkardı.
Özellikle sahada üç kısa (Kerem, Ender ve Sinan) olduğumuz dönemde topu inanılmaz derecede iyi çevirdik. Ender ateş gibi. Litvanya maçından sonra dün de çok sıcaktı. 5’i üçlükten 17 sayı üretti. Kerem Tunçeri 7 asistle öne çıkarken, Ersan ve Hidayet ilk yarıda üzerlerine düşen görevi yapıp ikinci yarıda maçı seyrettiler.
Farklı Bulgaristan galibiyeti bir çok yönden Milli Takımımız’a yardımcı oldu.
Bir kere üzerlerinde fazla yük olan oyuncularımız dinlenme fırsatı buldu.
Oynama fırsatı bulan Bekir, Sinan, Barış Hersek gibi oyuncular da kendilerine güven kazandılar. Artık ne zaman ihtiyaç duyulsa bu üçlü görev ve sorumluluk almaya hazırlar.
Oğuz ve Ömer Aşık çember altında son derece etkiliydi. İki maç sonunda devreye giremeyen tek isim Semih Erden. Aklı sanki başka yerlerde, bir türlü konsantre olamıyor. 4 dakikada 5 faul almak da neyin nesi. Litvanya maçında da konsantrasyon eksikliği nedeniyle savunmada defalarca hata yapmıştı. Ayrıca yine 5 faul alıp kenara gelmişti. Bir an önce kendisini toparlaması gerekiyor. Çünkü ona çok fazla ihtiyacımız var.

Bugünkü rakip Polonya. Taraftar desteği ile özellikle hücumda müthiş oynadılar. Ama biz kontrollü oynadığımız taktirde, Polonya’yı da yener 3’te 3’le yolumuza devam ederiz.