Arama

Popüler aramalar

Derbi bitti, yaygarası sürüyor

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen maçı sonrası, iki kulüp arasındaki rekabetin kan davasına dönüşmek üzere olduğunu yazmıştım. Gerek verilen demeçler, gerek saha içinde yaşanan çirkinliklerle nefret tohumları atıldı.
İki kulüp yöneticilerinin, oyuncu ve antrenörlerinin itidalli davranması gerekiyor. Baskı altında, stresli olabilirler, ama seviyesiz usluplar ve davranışlar yakışmıyor iki güzide camiaya.
Ama maçtan sonra da gerginliği tırmandırıcı açıklamalar devam etti.
Her iki tarafı da aklıselim davranmaya davet edelim, maça dönelim.
Fenerbahçe’nin mutlaka kazanması gerekiyordu Play-Off öncesi seriyi eşitleyebilmesi için. Çünkü kendilerini Ayhan Şahenk sendromu bekliyor bu sene.
Geçtiğimiz sezon tüm maçlar Abdi İpekçi’deydi. Bu yıl ise Kanarya’nın, hem Galatasaray hem de Efes Pilsen’le eşleşme olasılığını düşündüğümüzde Ayhan Şahenk’te minimum 2 maç kazanması gerekiyor Abdi İpekçi’de hiç kaybetmeyeceğini hesaba katarsak.
Son 2 yılda Ayhan Şahenk’te oynadıkları 5 maçın dördünü kaybetmiş Sarı-Lacivertliler. Galatasaray’a 2, Efes Pilsen ve Darüşşafaka’ya da 1’er kez yenilmiş Fenerbahçe. Sadece geçen sene 1 kere Darüşşafaka’yı mağlup edebilmişler.
Bu bilinçe çok iyi başladılar maça. Tam iki kez 15 sayı ve üzerinde farka ulaşmalarına rağmen, bir türlü son hamleyi yapamadılar.
Efes Pilsen’de Kerem Tunçeri bambaşkaydı Abdi İpekçi’de. Son derece gergin ve stresli geçen maçta o kadar sakin ve kontrollüydü ki, dağılmak üzere olan takımı toparladı adeta. Son saniyelerdeki çok tartışılan pozisyonla neredeyse giden maçı getiriyordu Efes Pilsen’e.
Maçın değişik atmosferinden dolayı kalite üst düzeye çıkmasa da, son yılların en heyecanlı ve akılda kalan derbisiydi kesinlikle...

Solomon gelir mi?

Fenerbahçe’nin en büyük sorunu hiç kuşkusuz oyun kurucu pozisyonu. İki yıl Fenerbahçe’yi şampiyon yaptıktan sonra Tanjeviç’in isteği doğrultusunda takımdan ayrılan Solomon’un tekrar Fenerbahçe’ye gelmesi söz konusu. Yönetim Solomon’u almak istiyor. Ama Tanjeviç, “O kadar sakatlık yaşadık transfer yapmadık. Şimdi herkes iyileşti, transfere ne gerek var” diyor. Yani Solomon’u ısrarla istemediğini söylüyor.
Bakalım kimin dediği olacak?

Kartal yine patladı

Fenerbahçe’ye karşı 110 sayı attıkları maçta “hücum patlaması” yapmışlardı. Bu hafta da Aliağa’ya hem de Chatman olmadan 104 sayı attılar. Patlama devam ediyor. Oyuncular moralli, kendine güvenleri tam. Mehmet Yağmur, ne zaman ihtiyaç duyulsa hızır gibi yetişiyor. Bu hafta da 24 sayı, 6 ribaunt ve 4 asistle oynamış. Mükemmel bir performans.

Hoşgeldin Hosley

Hosley gelir gelmez atmaya başladı. Galatasaray, kupada elendiği Erdemir’i zar zor yenebilirken ligimizin son sayı kralı Hosley 20 sayıyla takımın en önemli oyuncularından biri oldu. Tolliver da iyi üçlük atan bir uzun. Kadroda sürekli üçlük deneyen Polat ve Hüseyin gibi iki uzun varken, sırtı dönük oynamayı becerebilen daha kalıplı bir pivot daha faydalı olmaz mıydı diye düşünüyorum. Gerçi coach Koray Mincinozlu, düzen basketbolundan çok oyunculara serbestlik tanıyan bir sistem tercih ediyor. Bu şartlarda Hosley ve Tolliver tam isabet gibi gözüküyor. Ancak modern basketbolda bu sistem ne kadar başarılı olur, onu da düşünmek gerekiyor...