Derbilerden kârlı çıkanlar

Engin Atsür ve Marko Tomas

Fenerbahçe Ülker-Galatasaray Cafe Crown derbisi beklenildiği gibi gergin, sertlik dozu yüksek, çekişmenin had safhada olduğu bir maçtı. Kazanan Fenerbahçe Ülker’di ama 35 dakika boyunca üstün ve iyi oynayan taraf Galatasaray’dı...
Sporda ‘mucize’ kelimesi sık kullanılır. Basketbolda daha da fazla... 1 dakikada tüm işler tersine dönebilir.
O maçta da Spahija son çare olarak 4 kısaya dönüp, savunma değişikliği yapınca işin bir tarafını halletti. Diğer yönünü ise Marko Tomas... O ana kadar 24’te 5’le üçlük atan Fenerbahçe’de Hırvat forvetin şutu çemberde birkaç kez sekip içeri girince, oyunun kaderi de değişti. Bir sonraki pozisyonda bir üçlük daha, gitti denilen maç bir anda Fenerbahçe’nin oldu.
Fenerbahçe Ülker için bence derbi galibiyetinden daha değerlisi Engin Atsür ve Marko Tomas’ın performansları ve özgüven kazanmaları oldu.
Euroleague’de Top 16 başlıyor. Roko Ukiç’in parmağı kırıldı. Bogdanoviç’in günü gününe tutmuyor. 16 ay basketboldan uzak kalan Engin ve Tomas’a Fenerbahçe’nin fazlasıyla ihtiyacı var.

Zoran Erceg

Fenerbahçe Ülker, Galatasaray Medical Park, ardından da Anadolu Efes... Beşiktaş Cola Turka üç derbiye de favori olarak çıkmamıştı, ama üçünü de kazanmayı başardı. Lokavt’tan en çok onların etkileneceğini söylüyorduk, hiç etkilenmediler...
Coach Ergin Ataman’ın B Planı kafasında hazırmış. Özellikle yerli rotasyonu çok dar. Marcelius Kemp sakat. Popsu Mensah bir gün önce gözünden ameliyat olmuş, fedakarlıkla oynuyor. Ama buna rağmen lider Efes’i devirmeyi başarıyorlar. Galatasaray derbisinde olduğu gibi, bu maçta da Erceg’in kritik anlarda yüksek yüzdeyle attığı üçlüklerin rolü büyüktü.
Sırbistan’ın gelecek vaadeden oyuncularından biriydi Erceg. Olympiakos’ta paslandı, milli takımdan kesildi, Beşiktaş’ta hayat buldu...
2.12’lik boyuna rağmen yüzde 48 ile üçlük, yüzde 50 ile ikilik, yüzde 90 ile serbest atış atıyor. Oyuncular için doğru takım, doğru antrenör, doğru sistemin ne kadar önemli olduğu Erceg’le bir kez daha gözler önüne serildi. Bir yanlış tercih daha yapsa, belki sıradan oyuncular sınıfına girecekti ama şimdi hem Milli Takım, hem de üst düzey bir Euroleague takımına gidecek duruma geldi.

Türk Telekom

Mehmet Okur gitti, önce Washington, ardından Jasaitis sakatlandı... Yenilgiler peşi sıra gelmeye başladı... Oysa hedefleri üst sıralardı, şimdi Play-Off’a girmek için uğraşıyorlar. Bu yolda da Ankara derbisinde Hacettepe’yi zor da olsa yenip önemli bir adım attı Türk Telekom. Hacettepe de son 5 maçta 4 galibiyet almış, Beşiktaş’ı devirmenin morali ile Telekom’un karşısına dikilmişti. Ama sadece 7 kişiyle oynayan Telekom, eksiklere rağmen kritik bir eşiği geçti.

Pınar Karşıyaka

Banvit, Beşiktaş, Galatasaray, Telekom, Hacettepe, Fenerbahçe ve Anadolu Efes... Karşıyaka’nın ilk 7 hafta karşılaştığı rakipler. Hacettepe hariç hepsi yüksek bütçeli, bol yıldızlı takımlar... Sadece 2 galibiyet alabilmişlerdi... Bazı maçları son anda kaybettiler. Ne zaman dağları aştılar, düzlükte gaza bastılar. 5 maçtır kazanıyorlar. Son olarak İzmir derbisinde Aliağa’yı Chatman ve Stonajoviç’in müthiş performansları ile devirip sıralamada Fenerbahçe Ülker’in hemen arkasındaki yerini aldılar. Enteresan bir fikstürleri vardı. Ama en ilginci bence, Chatman’ın istikrarı. 3 maçta 9 asistle, bir maçta 9 ribauntla ‘double double’ kılpayı kaçırdı. Aliağa karşısında 22 sayı, 10 ribaunt ve 6 asistle ilk ‘double-double’ını yaptı. Oyunun her yönüne katkı veriyor. Chatman Karşıyaka’nın, Karşıyaka da Chatman’ın şansı oldu.