Duble zafer yaşayamadık

Duble zafer’ yaşayabileceğimizi düşünüyordum. Ljubljana’da Stozice Arena’ya geldiğimizde Fenerbahçe maçı başlamıştı. Kanarya, daha ilk dakikadan itibaren oyuna ağırlığını koyup, Lietuvos Rytas karşısında harika bir galibiyet alırken, Efes Pilsen’in galibiyetini beklemeye başlamıştık.

Ama Efes tutuk girdi oyuna. Gregory, Pinkney, Perry, Shermadini ve Salin’e bir gün önce lisans çıkaran Olimpija, ilk kez bir arada oynayan oyuncularıyla 19-10 öne geçmişti. İşler kötü giderken, Kerem Tunçeri ve Nachbar’ın oyuna girmesi işin rengini değiştirdi.

İlk 5 dakika tam 16 sayı yiyen Efes, ikinci çeyrekte potasında sadece 8 sayı görünce öne geçmeyi bile başardı. Hatta ikinci yarının başında fark 8’e kadar çıktı.

Son 2 dakikaya da 4 sayı önde girdi Efes. Ama coach Perasoviç, bütün maçı 7 kişilik rotasyonla oynayınca, sonlara doğru direnç düştü, yorgunluk başladı, sağlıklı kararlar alınamadı. Oynayan 7 kişiden de Roberts’ın maçla alakası yoktu. Rakoçeviç’in 17 sayısının da bana göre fazla bir değeri yok, çünkü onun da savunma yapma gibi bir gayreti olmadı.

Kerem Tunçeri, Kerem Gönlüm, Thornton ve Nachbar’ın çabaları, iki uzatmaya giden müthiş maçı kazanmaya yetmedi.

Sahada 7 kişi mücadele ederken, Ender Arslan, Sinan Güler ve Cenk Akyol kenarda maçı izliyordu bizler gibi. Coach Perasoviç galiba Dünya Şampiyonası’nı izlememiş. O oturanların, gümüş madalyalıTürk Milli Takımı oyuncuları olduğunu biri hatırlatmalı Hırvat antrenöre. Sonuçta Olimpija deplasmanından alınacak bir galibiyet, Efes Pilsen için çok önemliydi.

Raduljica sakat olduğu için takımda bir tane bile 5 numara yok. Acilen takviye yapılması gerekiyor. 5 numara alınır, Dünya Şampiyonası’nda harikalar yaratan Ender, Sinan ve Cenk kullanılırsa Efes’in grupta iyi işler yapma şansı yüksek