Efes, özgüven kazandı

Bir haftada bir takımın çehresi bu kadar değişir mi? Ya da bir oyuncu bu kadar çok şey farkettirir mi? Nikola Vujcic, dünkü maç için büyük fark yarattı.

Sadece dışarıdan oynayabilen Efes, gerçek bir pivota kavuşup, içeriden de sayı bulunca kısaları rahatladı, Valencia’yı yerle bir etti. Dünkü maç moral ve özgüven açısından çok ama çok önemliydi.

Ama gerçekçi olmak gerekirse bu galibiyet ve fark yanıltıcı olabilir. Çünkü Valencia içi geçmiş bir takım gibi. İspanya Ligi’nde 4 maçın 3’ünü kaybeden, Euroleague’de ilk hafta evinde Panathinaikos’tan fark yiyen Valencia, Efes’e karşı direnmedi bile.

Maça Efes eskisi gibi başladı. İlk 5 dakika rakibin her hücumuna potasını açtı, bir anda 14-4 geri düştü. Ne zaman Vujcic ve Sinan girdi, Efes Pilsen takım gibi oynamaya başladı. Aslında maçın kilidi ilk yarıdaki hücum ribauntları ve Valencia’nın top kayıplarıydı. İlk yarıda Efes yüzde 39 ile 2, yüzde 16 ile de 3 sayı atmış. Valencia ise yüzde 50 ile 2, yüzde 50 ile 3 sayı atmış.

Ama devreyi 5 sayı önde bitiren taraf Efes. Bu çelişkinin nedeni Efes’in 12 hücum ribaundu alması ve rakipten 7 az top kaybetmesi. Valencia’dan tam 14 kez fazla hücum ettiler. Şutlar girmese de, mücadele gücüyle ayakta kaldı Efes.

İkinci yarıda şutlar da girmeye başlayınca, Valencia teslim bayrağını erkenden çekti. Kerem Tunçeri’ye nazar değmesin. 16 sayı, 4 ribaunt, 3 asistle oynadı. Thornton 19 sayı ve 10 ribauntla, Kerem’le beraber maçın kahramanıydı. Bakmayın Rakoçeviç’in 20 sayı attığına. Neredeyse tamamını maç koptuktan sonra attı.

Farklı galibiyet güzel, ama Efes’te sorunlar devam ediyor. Roberts ve Wisnievski’den hiç katkı alamıyorlar. Zaten bu oyuncuların kapasiteleri belli. Ender ve Cenk yine oynamadı.

Vujcic’in fizik olarak hazır gelmesi, Efes için büyük şans. Split takımıyla idman yapan Hırvat oyuncu, ilk maçta beklenenin çok üzerinde katkı yaptı.

Perasoviç’in, mutlaka Ender, Cenk, Sinan üçlüsünü devreye sokması gerekiyor. Sadece yabancıların eline bakarak koca bir sezon geçmez.