Arama

Popüler aramalar

Efes Pilsen bukalemun gibi

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Efes Pilsen’in İstanbul’da kazandığı her zafer sonrası, bu yıl için umutlanabilmemiz için mutlaka deplasman galibiyetleri alabilmesi gerektiğini belirtmiştim.

3. maç oldu, 3. dış saha yenilgisi geldi. Hele dün, ele gelen galibiyet aynı Olimpija deplasmanında olduğu gibi uçtu gitti. Sinan Erdem’de seyirci desteği altında coşmak ve kazanmanın ölçü olmadığını gördük bir kez daha. Efes Pilsen 180 derece değişik basketbol oynuyor, Türkiye sınırları içinde ve dışında. Bukalemun gibiler. Sürekli renk değiştiriyorlar.

İçeride bembeyaz, deplasmanda koyu lacivert! Sezona çok kötü başlayan, ancak coach değişikliğinin ardından çıkışa geçen Valencia, kendi sahasında yüzde 36 ile 2 sayı, yüzde 17 ile 3 sayı attığı maçı 6 farkla kazandı. Bu kadar kötü hücum eden bir takımın kazanabilmesi için karşısında kötüden öte, felaket bir yüzde ile şut atan olması gerekiyordu.

İspanyollar, gökte aradıklarını yerde buldular. Efes Pilsen 44 iki atışlık denemenin sadece 15’inde isabet bulabildi. 18 üçlükten ise 4 basket çıkardı. İlk çeyrek 9, son çeyrek ise sadece 8 sayı atabildi Efes Pilsen. Yine çember altı sıkıntısı yaşandı. Roberts ve Vujcic dış sahada çok yetersiz kalıyor. Keza, Wisnievski...

Valencia gibi yumuşak bir takıma karşı böyle zorlanıyorsanız, Panathinaikos’tan 20’nin üzerinde fark yemek gayet doğal karşılanmalı. Gecenin tek iyi yönü, ikili averajda üstünlük sağlamak oldu.
Haftaya Milano maçı var. Orada da 8’in altında bir yenilgi Top 16’yı müjdeleyebilir. Ama Efes bir sonraki hafta Panathinaikos’u İstanbul’da yenemezse, Rusya deplasmanında herkes kurdeşen dökebilir.