Fener için düğmeye basılmış

Tribünler tıklım tıklım. Basketbol Litvanya’da ikinci ‘din’. Atmosfer muhteşem. Tüm olumsuzluklar Fenerbahçe Ülker’den yana. Üstüne üstlük, Ukiç’in sakatlığında tek oyun kurucu olan Jasikevicius, 1/6 isabet oranı ile sadece 2 sayı atıp 4 asist yapmış. Faydadan çok zararı var. Buna karşın çok iyi savunma yapıp, elde kalanlar başta Ömer Onan ve Emir Preldziç ile müthiş bir mücadele örneği sergiledi Sarı-Lacivertliler.

Hakemler hakkında kolay kolay yazmam. Ama bir takım 39, diğeri ise 11 serbest atış kullanmışsa adaletin kantarı kaçmış demektir. Bu kadar denk giden maçta bu kadar uçurum olmaz.
Lavrinoviç’e 1 saniyede çalınan 2 faulle 5 faul verilmesi, Kaya’ya ucuz fauller çalınması. Bir sürü şey sayabilirim. Uzun zamandır bu kadar kollanan bir takım görmemiştim. Kalan iki maçta Fener’in işi zor. Sakatlıklar başını ağrıtıyor. Hakemler de devreye girmiş gibi. Umarım ben yanılmıyorumdur.
Doping yapmak, hırsızlıkla eşdeğer.
Hak etmediğin bir şeyi elde etmek, rakibin hakkını gasp etmek demek. Bilerek doping yapan bir sporcunun adi bir hırsızdan, gaspçıdan farkı yoktur. Hacettepe Doping Merkezi, Diana Taurasi ve diğer 3 sporcunun daha dopingli olmadığını açıkladı. Namusuyla, onuruyla yaşayan bir insana ‘hırsız’ yaftası vurmakla, temiz bir sporcuyu ‘doping yapmakla’ suçlamak aynı şey.
Hacettepe Doping Merkezi ve Başkanı Turgay Atasu, Taurasi ve diğerlerini ‘namussuzluk’la suçladı. Sonra ‘Pardon. Yanlış yapmışız’ dedi. Bu kadar kolay mı insanların onurlarıyla oynamak.
İnanmayan da olacaktır. Fenerbahçe Kulübü’nün ağırlığını koyup böyle bir karar aldırdığını düşünenler de olacaktır.

Sonuçta tertemiz Taurasi’nin adı lekelendi bir kere. Bu lekeyi Turgay Atasu ve ekibi nasıl temizleyecek. Süreç boyunca ahkam kesen, Taylor’un örneklerinin Köln’e gönderilmesini şiddetle eleştiren, ama artık bir idrar tahlilini bile yapamayacak durumda olan Atasu ve ekibinin bütün görevlerinden derhal istifa etmesi gerekmektedir.