Fener rezil oldu

Euroleague tarihinin en kötü maçını oynadı Fenerbahçe, Barcelona’da.

Solomon yok, Greer’in alakası yok, Preldziç beceremedi, Mrsiç de yaşlı. Tanjeviç, böylesine zorlu bir deplasmana Serhat Çetin’le başladı. Oyuncuya güven, gençlere inanmak başka birşey, bu maça Serhat’la başlamak başka birşey.

Nitekim diğerleri de, ‘galibiyet önemli değil’ diye düşünür, takım da darmadağın olur.

Zaten daha ilk çeyrekte Fenerbahçe’nin tam 9 top kaybı, 10 şutta sadece 2 isabeti vardı. Koskoca çeyrekte sadece 6 sayı üretebilmişti Fenerbahçe, şampiyonluğun favori ekiplerinden biri karşısında.

İkinci çeyrekten itibaren de savunmalar düştü. En ufak bir istek, en ufak bir konsantrasyon örneği yoktu sahada.

Barcelona adeta dalga geçer gibi oynadı, şov yaparak 34 sayılık farka ulaştı.

Utanç gecesiydi. Utanç verici bir basketbol ve sonuç vardı sahada.

Piyangodan Santigo çıktı!
Efes kaybetmesi, hatta 7 sayının altında kazanması halinde bile tur şansını riske atacağı maçta Lietuvos Rytas’ı 15 sayıyla yenip hayati bir galibiyet aldı.

Ayhan Şahenk, rakip takımlara inanılmaz ters geliyor. Burada hiç kaybetmeyen Efes, 8 yıl aradan sonra mecburiyetten Şahenk’e döndü, çok da iyi oldu.
Orleans 64 sayıda kalırken, Rytas sadece 62 atabildi. Rakip potalara alışana kadar, iş işten geçiyor.

Gerçi Efes 27. dakikaya kadar ecel terleri döküyordu. Ergin Ataman’ın Santiago’yu oynatmak aklından bile geçmiyordu. Kasun kötü oynayıp, Kaya da 4 faul alınca Porto Riko’luya sarıldı Ataman.

Eğrisi doğrusuna geldi.

Santiago 3 dakikada 9 sayı atarken, 47-44 geride olan Efes, 3. çeyreği 55-52 önde bitirdi.

Dördüncü çeyrekte Santiago atmaya devam etti. Porto Rikolu, 13 dakikada 17 sayı, 6 ribaunt, 2 blokla bitirirken, dengede geçen maçta Rytas’ı yıkan isim oldu.

Efes de bu galibiyetle, Top 16 için çok önemli bir avantaj elde etti.