Fener yeniden işbaşı yaptı

Fenerbahçe, Cholet’den sonra, grubun en zorlu deplasmanlarından biri olan Lietuvos Rytas karşısındaydı. Fransa’da yenilgiyle tanışan Sarı-Lacivertliler’in bir yenilgi daha alması demek, liderlik yolunda ağır bir yara alması demekti.

Siemens Arena, basketbolu bilen hakeme baskı yapan ve basketbola adeta tapan taraftarlarla dolu, deplasman takımları için kabus gibi bir salon. Ama Fenerbahçe, son derece bilinçli, kontrollü ve sakin oynadı.

Zaferin en önemli faktörü Fenerbahçe’nin topun değerini çok iyi bilmesiydi. İlk yarıda sadece 2 top kaybı yapan Fenerbahçe (1 tanesi de hücum faul), Rytas’ın ve taraftarın ateşlenmesini engelledi. Geri çok iyi koşan ve fast break yemeyen temsilcimiz, deplasmanda nasıl oynanırın en güzel örneğini verdi.

Litvanya ekibi yaşlı kurt Jasikevicius’un oyunda bulunduğu anlarda direnmeye çalışırken, konuk takımda bizi en çok sevindiren Cemal Nalga’nın harika bir performans sergilemesi oldu. Adeta sürgün hayatı yaşayan Cemal, 14 sayı ve 8 ribauntla takımının en iyisi olurken, Türkiye’ye selamlarını yolluyordu.

Fenerbahçe’de ise Ukiç adeta bir resital sundu. Hem takımı çok iyi yönetti, hem az top kaybı yaptı, hem de 5/7 üçlük isabeti ile 24 sayı atıp gecenin yıldızı oldu.

Cholet’de Vidmar’sız oynanan maçta yaşanan panik, Vilnius’ta yoktu. Kaya takıma adapte olmaya başladı. Vidmar, yardım savunmasını çok iyi yapan, bütün açıkları kapayan bir uzundu. Kaya da dün aynısını yaptı. Zaten skordan da belli oluyor. Başta Oğuz olmak üzere kenardan gelenlerin müthiş katkı yapması, ilk 4 haftadaki Fenerbahçe’nin geri döndüğünün göstergesiydi.
Sonuçta 1 haftalığına tatile çıkan Kanarya, yeniden işinin başına geçmiş.

İstanbul’da alınacak bir Barcelona galibiyeti, grubumuzu büyük olasılıkla lider bitirmemizi sağlayacak.