Fener'den büyük jest!

Haberin Devamı ›
Basketbol böyle bir spor. Bu tip yenilgiler sezon içinde doğal. Ama doğal olmayan, iki oyun kurucusunun birden olmadığı, 2 numaraların idareten point guard oynadığı bir takıma mağlup olmak. Fenerbahçe maça hiç konsantre olmamış. Bu oyunun başında belli oldu. Her ne kadar Partizan’ın şut yüzdesi ‘doğaüstü’ olsa da, karşılarında hiç savunma sertliği bulmadıklarından kullandıkları ilk 11 şutun (6/6 ikilik, 5/5 üçlük) tamamında basket buldular. Fark 17’ye kadar çıktı: 9-26. İkinci çeyrekte Fenerbahçe’nin aklı başına gelince Partizan bu kez kullandığı ilk 9 şutun tamamını kaçırdı, maç da dengeye geldi. Top 16 için Fenerbahçe’yi İstanbul’da, CSKA’yı da Belgrad’da yenmek durumunda olan, üstüne üstlük Nanterre’in iki maçını da kaybetmesini bekleyecek olan Partizan belki ilk yumrukta dağılacaktı. Ama yumuşak başlangıç, hiç akıllarında yokken onları galibiyete inandırdı. Eski dost Kinsey düşman oldu. İnanılmaz işler yaptı. Attı, attırdı, top çaldı, öyle kritik bloklar yaptı ki inanılır gibi değildi. 18’de 11 üçlük attılar, sonuna kadar haklı bir galibiyet aldılar. Top 16 öncesi Fenerbahçe’nin silkinmesi açısından bence faydalı bir yenilgi oldu. Ayrıca, Partizan gibi Euroleague’e her zaman renk katan bir takımın ilerleme ihtimalinin devam etmesi, bence sevindirici... Haftaya Kombank Arena’da 20 binin üzerinde bir taraftar topluluğu önünde oynayacakları CSKA maçını izlemeyi şimdiden iple çekiyorum.