Hawkins değil Bogdanovic

Fenerbahçe de doğal olarak bu duruma engel olmayı amaçlamıştı maçtan önce. Yaptıkları hesaplar tuttu, kendileri açısından galibiyetteki en önemli rol Hawkins’i sindirmeleri oldu.

Önce Sato, sonra da Bogdanoviç Beko Basketbol Ligi’nin 1.5 yılına damgasını vuran Amerikalı’yı fazla oyunun içine sokmadı. Hawkins yine takımın 14 ile en skoreri olmasına rağmen, özellikle ikinci yarı neredeyse hiç top kullanamadı.

Galatasaray da tempoyu düşürüp maçı sete set bırakmak düşüncesindeydi. Genelde bunu başardılar, McCalebb’li Fenerbahçe’ye istediği geniş alanları vermediler ama hesaba katamadıkları Fenerbahçe’nin bu yılki en iyi savunmalarından birini yapmış olmasıydı.

Sarı-Lacivertliler özellikle ikinci yarı ikili oyun savunmasını çok iyi yaparken Galatasaray’ı bire bir zorlamalarla sayı bulmaya zorladı. Galatasaray da doğal olarak ritm bulamadı.

Artık bütün takımlar McCalebb’i uzak savunup şutunu riske ediyor, onun delici özelliğini kullanmasını engellemeye çalışıyor. Avrupa’nın Rajon Rondo’su olmak üzere McCalebb. Ama burada da Galatasaray’ın hesabı pek tutmadı. McCalebb savunmayı fazla delemedi ama riske edilen şutları yüksek isabetle sokunca 14 sayı üretti.

Kenardan gelen Emir, 4 kısa düzende avantajı yine Fenerbahçe’ye çeviren isim oldu. Galatasaray, bu bölümlerde çember altını hiç kullanamadı, ters eşleşmelerden hiç faydalanamadı.

Bogdanoviç’in rakibin en etkili ismi Hawkins’e yaptığı blok sonrası attığı 2 sayı maçın da kırılma anı oldu. Dün Bogdanoviç-Hawkins savaşından galip ayrılan Hırvat yıldız, derbide Fenerbahçe’nin gülmesini sağladı.