Maçın anahtarı ribauntlar oldu

Bursa'daki Türkiye Kupası'nda beklenildiği gibi iki favori Anadolu Efes ve Fenerbahçe Beko finale çıkmıştı. Euroleague'de ülkemizi temsil eden iki ezeli rakibin mücadelesinde Efes baştan sona üstün bir oyun sergileyip kupaya ulaştı. Fenerbahçe, Vesely ve De Colo'suz oynamaya alışmıştı. Hatta onların yokluğunda daha birlik olup, iyi savunma yapıp Euroleague'de seri galibiyetler almıştı. Ama takımın 3. ana unsuru Pierra Henry'nin sakatlanması hesapları fazlasıyla alt üst etti. Yeni transfer Markel Starks, ilk kez böylesine bir maçta takımın direksiyonuna geçti, hücumda fena değildi ama Henry'le başlayan o savunma sertliği, ortaya konulamadı.
Haberin Devamı ›
37'ye 21'lik ribaunt farkı!
Efes'in kısaları, Miçiç, Larkin ve Beaubois çok rahat bir şekilde hücumları yönlendirdi. Hiç birebir oynamaya bile gerek duymadan, ikili oyunlar sonrası hep boş adamları buldular. Maçın anahtar istatistiği ise ribauntlar oldu. Fenerbahçe hep çift haneli farklarla gerideydi ama geriden gelmeyi hep denediler. Fakat Efes, kaçan topların neredeyse yarısını hücum ribauntları ile topladı. Böylesine bir maçta 37'ye 21'lik ribaunt sayısı dengeleri değiştirir. Nitekim, Moerman'la 7, takım olarak ise 12 hücum ribaundu alan Lacivert-Beyazlılar, maçı hiç sıkıntı yaşamadan kazanmasını bildi.
Haberin Devamı ›
Polonora tercih edilmeliydi
Fenerbahçe, Guduriç, Melih ve Starks'la dönem dönem rakibine yaklaşmaya çalıştıysa da her seferinde Miçiç, kontra atak yaptı. Sarı-Lacivertliler tam umutlanır gibi oldu ama Miçiç, ya potaya gitti, ya da üçlük atıp bu umutları yıktı. Maç boyu oyunu domine eden Anadolu Efes, hak ettiği bir kupa zaferine imza attı. Floyd savunma sertliği ve enerji veriyor takıma. Ama Efes'e karşı Fenerbahçe'nin kazanması için sayı atması gerekiyordu. Bence her ne kadar son dönemlerde formsuz olsa da 4 numaradan üçlük şutu olan, oyunu açma potansiyeli bulunan Polonora tercih edilmeliydi. Polonara ile beraber Fenerbahçe'nin daha iyi hücum etme ihtimali bulunuyordu.