Nachbar-Kasun A.Ş.

Haberin Devamı ›
Tek kelimeyle nefes kesen bir mücadeleydi. İki takımın doğasına aykırı bir maç oynandı sonuçta. Maccabi gibi bir takımı 56 sayıda tutup maç kazanmak, kolay iş değil. Maça Maccabi çok dağınık başlarken, Efes istediği her şeyi yapıyordu üçlükler hariç. Fark bir anda 9’a çıkmıştı, İsrail ekibi abandone olmak üzereydi. Ama Efes, girmeyen üçlüklerde ısrar edip durdu. Maccabi’nin 5. dakikadan sonra döndüğü match-up alan savunmasına hiçbir çözüm üretemeyince, dış şutlara mahkum kalan Efes Pilsen, 14’te 3 üçlükle devreyi bitirdi. Bir ara Türkiye Ligi’nde lisansı bile bulunmayan Popoviç, Nachbar, Santiago ile Rakoçeviç’in aynı anda sahada yer alması oldukça garipti. Birbirlerine hiç alışık olmayan bu beş, 10-0 geri düşünce maç da kafa kafaya geldi.
İlk yarıda Efes Pilsen tek bir serbest atış bile kullanmadı. Düşünün potadan ne kadar uzakta oynadıklarını.
İkinci yarıda ise Efes üçlük sevdasından uzaklaşırken, alan savunmasını bir türlü delemedi.
Rakoçeviç’in penetreden kazandığı faullerle Efes ilk serbest atışlarını kullanırken, bu oyuncu yine 8’de 1 atıp en kritik anda top kaybı yapınca, kenarda unutulan Smith’in girmesi oyunun da kaderini değiştirdi.
Son 2 dakika içinde paslanmaya yüz tutmuş Nachbar’ın kritik basketi ve Alan Anderson’a yaptığı iki müthiş savunma ile Kasun’un hücum ribauntu Efes’e maçı getirdi. Smith’in üçlüğü ise fark açısından çok ama çok önemliydi.
İki takımın da bu kadar kötü yüzdeyle şut attığı ve dengede giden maçta farkı yaratan ise Kasun’un aldığı 6 hücum ribauntu sonrası bulduğu ikinci şans sayıları oldu.
Geriye kaldı iki maç. Herkes evinde kazanıyor. Düğüm büyük olasılıkla son hafta çözülecek ve 4 takımın kaderi belki de bir iki sayılarla çözülecek. Maccabi maçı büyük moral ve güven getirdi Efes’e. Sıra şimdi Real’e geldi. Böyle mücadele edildiği taktirde, umutların son haftaya taşınacağına inanıyorum.