Okumak güzeldir, okunuyor olmak da!

Yaz döneminde yazdığım bir yazı birilerinin canını fazlasıyla yakmıştı. Öyle ki, en sadık okurum (!) can havliyle hakkımda zekadan fazlasıyla uzak, küfür ve itham dolu bir yazı döşenmişti. Neresinden tutarsanız tutun, elinizde kalıyordu.

Yanıt vermeye bile tenezzül etmemiştim.

Hakkımda ne söylendiğinden çok kimin söylediğine önem veririm. Bu nedenle, küfür ve ithamlara yanıt verip, seviyesine inmemiştim. Zaten basketbol camiası beni çok iyi tanır. Kendisinin de ne olduğunu gayet iyi bilir.

Sadece takıldığım bir nokta vardı.

Önceki gün yine tekrarlamış aynı teraneleri. Ahmet Kurt'un bana, benim ona yazdığım yazıların arasına girmeye kalkmış. Üstüne vazife olmayan işlere kalkışmış.

Demişti ki daha önce; "Bahsettiğin derin basketbol eleştirmenliği yetilerini kaç yılda ve nerde kazandığını bilemem".

Şimdi de "kırk yıl salonlarda dolaşsan bu işi öğrenemeyebilirsin" diyor.

Oysa ki, yetkin olmadığımı düşünen, yazılarında küfür edebiyatı dışına çıkamayan, son olarak Ahmet Kurt'un avukatlığına soyunan, basketbol camiasında rahmetli Aydan Siyavuş'un 'Çantacısı' olarak bilinen, şu sıralar da Hıncal Uluç'un 'yamaklığını' yapan zat-ı muhterem bir yandan da bilgi kaynağı olarak ansiklopedi niyetine benim yazılarımı kullanıyor.

Kendiyle çelişiyor resmen...

Bir iki örnek vereyim...

Ben 6.9.2008'de, Belçika-Türkiye maçı öncesi özetle "Hepi topu 3 tane kalburüstü oyuncusu vardı Belçikalılar'ın (Van Den Spiegel, tek NBA'li Mbenga, Hervelle), 3'ü de Milli Takım'da yok. İyice sıradanlaştılar" demişim. Kendisi 7.9.2008'de, maçı seyredip yazdığı yazıda, "Topu topu 3 tane kalburüstü oyuncuları olan Belçikalılar, Van den Spiegel, Hervelle ve NBA'deki tek oyuncuları Mbenga da olmayınca sıradan bir takım bile değillerdi" diye yazmış.

9.9.2008'de Türkiye-Fransa maçı öncesi yine Tony Parker'ın coach Gomez'le takıştığını, İstanbul'a maç sabahı geleceğini, 8 NBA oyuncusundan sadece 2'sinin kadroda bulunduğunu yazmışım. Aslında 3 tane olacaktı. Miami Heat'de oynayan Diawara'yı atlamışım.

O, 11.9.2008'te, "Parker maç sabahı gelmişti. Özde Fransız koçları Gomez ile arası açıktı. 8 NBA oyuncusundan sadece 2'si vardı takımda" demiş. Öyle ki, yaptığım yanlışın bile üstüne gözü kapalı atlamış. (Bilgime, fikirlerime o kadar güveniyor yani).

Hem benim verdiğim bilgileri, yazdığım yazıları kaynak göstermeden (hatalarım dahil) birebir aynı cümlelerle kullan, hem işine gelmeyen birşeyler yazdığım için yetkinliğimi sorgula!

'Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu' diye sormazlar mı adama ?

Okumak ve öğrenmek güzeldir... Okunuyor olmak da...

Oray Eğin'in adını kullanıp yaptığı zekice (!) espri için de kendisini kutluyorum.

Not: Bu yazı da sadece www.fanatik.com.tr'de yayınlanmıştır. Kişisel bir yazıdır. Daha önce de belirtmiştim. Fanatik gazetesinin her santimetrekaresi, her sütünü değerlidir. www.fanatik.com.tr de çok değerlidir. Ancak internette geniş hareket alanı, yer sıkıntısı olmadığı için. Okurlarımızın bilgisine sunarım.