Arama

Popüler aramalar

Psikolojik üstünlük

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İki takım arasında geçen yılki son 5 maç ve Cumhurbaşkanlığı finalinin tam aksi karakterde bir karşılaşma izledik dün gece. Oyunu sürekli domine eden Fenerbahçe, dün 33 dakika boyunca pasif kalan taraftı. İlk 33 dakika Efes Pilsen skoru 10 sayı civarında önde götürdü, kazanan taraf ise Fenerbahçe oldu. Peki Fenerbahçe kazanmak için ne yaptı bu 7 dakikada? Aslına bakarsanız teknik ve taktik olarak fazla bir şey yapmadı. 18 sayı attı, 5 sayı yedi. Galibiyeti tamamen psikolojik nedenlere bağlıyorum. Maçı sürekli geride götürse de Fenerbahçeli basketbolcular, bir an için olsun kafalarından “acaba kaybeder miyim?” sorusunu geçirmediler. Buna eminim. O kadar rahat ve kendilerinden emindiler ki, bir an olsun panik yapmadılar, sonunda da kazandılar. Solomon, bir “winner” (kazanan) olduğunu bir kez daha gösterdi. 4. çeyrekte hem attı, hem attırdı, sahanın en hırslı ismi olan Mirsad, Winston’a yaptığı blokla maça damgasını vururken, blok sonrası yaptığı rolle de basketbolu bıraktıktan sonra yetenekleri başka bir sektörde de sergileyebileceğini gösterdi.
Efes Pilsen coachu David Blatt, gereken önlemleri almıştı Cumhurbaşkanlığı Kupası maçı sonrası. Oyuna daha kısa bir beşle başlayıp tempoyu artırma çabası içindeydi. Geri koşmakta zorlanan Fenerbahçe karşısında hızlı hücumlardan basketler buldular. Çember altını çok iyi savundular. Nicholas, ilk yarıda en iyi Fenerbahçe maçını oynadı. Bunda Ömer’in kenarda fazla oturması da etkendi. Serkan-Nicholas ikilisi aynı anda sahada olunca, Efes Pilsen hücumda oldukça efektif oldu. Son 7 dakikada ise, Woods’un smaçından sonra “maçı kazandım” havasına girdiler. Hiçbirşey üretemediler. Fazla sayıda top kaybı yaptılar, sonuçta kazanabilecekleri maçı kaybettiler. Fenerbahçe, 34 iki sayılık atış kullanırken, 34 de üçlük atmış, bunların sadece 10 tanesinde isabet bulabilmiş. Bu kadar fazla üçlük denemeleri ve bu kadar kötü sokmalarına rağmen kazanmalarını, Efes Pilsen sorgulamalı.
Cumhurbaşkanlığı maçından sonra benim de onayladığım hakem hataları nedeniyle yaygara koparan Fenerbahçe yönetimi, bu maçtan sonra nasıl bir tavır takınacak merak ediyorum. Maç içinde hakem düdükleri açısından istikrar önemlidir. Bir pozisyonda verdiğin kararı, benzerine çalmak zorundasın. Ermal’in hamlesi sonrası çalınan centilmenlik dışı faulün benzerini, hatta daha barizini İbrahim yaptığı zaman çalmazsan Efes Pilsenliler de, “Fark 10 sayıydı, kasti faul çalınsa iki serbest atış, top bizde, fark 14’e çıkar, maç da kopardı” diye yaygara koparırlar. Ben yine, “Bırakın hakemlerle uğraşmayı, işinize bakın” derim ama siz hiçbirşey diyemezsiniz.