Şampiyonluk hakkımız

Haberin Devamı ›
Şampiyonluk hakkımız
Ne kadar övünsek, ne kadar gurur duysak az sizinle...
Tarihimizin şimdilik en iyi sonucunu elde ettik.
Dünyanın en iyi dört takımı arasındayız artık. 7 maç kazandık, 7’sinde de büyük üstünlük sağladık rakibe.
Hele ki 2. tur ve çeyrek final maçları daha 5. dakikada bitti. Fransa da, Slovenya da sadece 5 dakika durabildi bu korkutucu güç karşısında. Sonra dağılıp gittiler.
Yok ediyor devler önüne geleni.
Çok fazla bir özgüven, istek, kararlılık var bu takımda.
Hepsi çok mutlu, hepsi birbirini ve yaptığı işi seviyor.
En önemlisi formasını ve bayrağını seviyor.
Salondaki herkesin ağzı açık, hayranlıkla A Milli Basketbol Takımımızı izliyor. İmreniyorlar, kıskanıyorlar.
Bizim ise göğsümüz kabarıyor böyle bir takıma sahip olduğumuz için.
Bu maçın teknik yorumu da fazla yapılamaz ki.
Muazzam savunmamız yine iş başındaydı. Lakoviç, Gragiç, Beciroviç gibi skorerlerin elleri ayakları bağlanmıştı. Hayatlarında belki de hiç bu kadar aciz kalmamışlardı. Çaresizdiler, çok sinirlendiler.
Özgüven, hücumlarımıza da yansıyor.
İlk çeyrekte 9/12, devrede 18/25, 3. periyot sonunda 23/34, maç bitimi ise 32/48 ile hücum ettik. Yüzde 67. Bırakın Dünya Şampiyonası çeyrek finalini, sıradan bir maçta bile bu kadar yüksek yüzde hayatımda görmedim.
Neredeyse her attığımız girdi Sloven potasına.
Maç bitimi büyük ve haklı sevinç yaşadılar. İzlerken tüylerimiz diken diken oldu.
Ama daha bitmedi çocuklar biliyorsunuz.
Bu yolun sonu şampiyonluk. Durmak yok.
Bu başarının mimarı Tanjeviç’e gelince.
Yıllardır coach’a haksızlık edenler için artık özür dileme vakti geldi.
En çok da Başkan Turgay Demirel övünmeli bu başarıyla.
Tüm Türkiye Tanjeviç’e karşıydı. Bir tek o inandı Tanjeviç’e.
Arkasında durdu Karadağlı çalıştırıcının.
Zaman da onu haklı çıkardı.
Bu gururu bize yaşatan herkese bir kez daha sonsuz teşekkürler.