Yeter Artık!

Haberin Devamı ›
12 Dev Adam’ı adım adım izleyen Gökhan German, bugün başlayacak Efes Cup öncesi uyarılarda bulundu:“Son üç turnuvada hayal kırıklığı yaşayan Ay-Yıldızlı ekibimiz, Japonya’da bir nebze olsun bunları unutturmalıdır.”Dünya Şampiyonası’na hazırlanan A Milli Basketbol Takımımız, bugün başlayacak olan Efes Cup Turnuvasıyla, ilk önemli sınavını verecek. İtalya kampında oynadığı Sırbistan-Karadağ ve İtalya maçlarında da takip ettiğimiz Ay-Yıldızlı ekibimiz, oldukça eksik bir kadro ile rakipleri önüne çıkmıştı. Gerçi Ümit Takım’dan gelen ve bence A Takım’ın da önemli oyuncularından bazıları olacak olan Hakan Demirel, Ersan İlyasova, Oğuz Savaş, Semih Erden ve Cenk Akyol, kadroya yeni dahil oldu. Bu turnuvada ne kadar verimli olurlar, orası şüpheli. Çünkü yoğun bir kamp döneminin ardından çok zorlu bir Avrupa Şampiyonası oynayan bu gençlerin, fizik olarak hazır olsalar bile, kafa olarak A Takım’a tam anlamıyla konsantre olmaları biraz zaman alacak. Hele favori olarak çıktıkları, şampiyonluk beklenen bir finali kaybetmiş olmaları, moral motivasyonlarını da iyice aşağı düşürdü.Kadro açıklandığından bu yana, çok yazıldı, çizildi, konuşuldu. Hala da devam ediyor bu tartışmalar. Hidayet, Mehmet, teknik ve idari kadro, başkan, herkes eleştirildi, herkes bir taraf oldu. Artık, öyle ya da böyle Japonya’ya bu oyuncular, bu teknik ve idari kadro ile gideceğiz. Bundan sonra yazılıp, çizilenler takıma yarardan çok zarar verir. O nedenle, son kez bir kaç cümle yazıp, konuyu tamamen kapatacağım.Milli takım görevdirHidayet ve Mehmet’in Japonya kadrosunda olmamasını bazı yazarlar, Milli Takım yöneticilerinin basiretsizliğine ve yaptığı hatalara bağlıyor, NBA’cileri tamamen suçsuz görüyor. Kısmen de olsa doğruluk payı var. Geçen yıl çok eleştirmiştik, hem oyuncuları, hem yöneticileri... Alınan başarısız sonuçlardan sonra günah keçisi olarak onlar gösterilmişti ilk olarak, idari kesim tarafından. Üstlerine fazla gidilmişti. Onlar da doğal olarak küstüler. Yapılan yanlıştı belki, ama onların da küsmeye hakkı var mıydı? Çünkü burası Milli Takım. Kimse için değil, Türkiye için mücadele ediyor orada bulunan her birey. Ben inanıyorum ki, Hidayet ve Mehmet Okur isteselerdi bugün Japonya kadrosunda olurlardı. Daha önce yaptıkları gibi fedakarlıkta bulunabilirler, sakatlıklarının tedavisine Milli Takım’da devam edebilirlerdi. Ama yine olası bir başarısızlıkta ön plana onlar çıkacaktı. Bu nedenle, biraz da sorumluluk almaktan kaçtılar. Biz de çok eleştirdik kendilerini, ama herşeyin bir bedeli olduğunu unutmamalı onlar da. Milli Takım, şampiyonluk beklenen bir turnuvada hüsran ötesi bir sonuç alırsa, yapılan eleştiriler de, alınan transfer ücretleri ile doğru orantılı olur. Niye bu takım elendi diye, Fatih Solak ya da Cenk Akyol’la, Mehmet Okur ile Hidayet Türkoğlu’ndan aynı hesap sorulmaz. Sonuçta ikisi de yok bu kadroda. Olanlar da, artık verilen her demeçte onları suçlayıp, kendilerini yere göğe sığdıramamayı bırakmalılar. “Biz de çok yoğun bir sezon geçirdik ama Milli Takım’a geliyoruz.” Geleceksiniz tabii ki, işiniz bu sizin. Gelmemek onların sorunu. Sizin burada olmanız, bir artı değil, görevdir. Artıya geçmeniz için, görevinizi eksiksiz yapıp, Japonya’da ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek, son üç turnuvadaki hayal kırıklıklarını bir nebze olsun unutturmanız gerekir. Bir de yarın yine yüzyüze bakacak, başarı için omuz omuza verecek bu oyuncular, antrenörler, menacer ve koordinatörler. O yüzden bırakalım artık, Hidayet-Mehmet konusunu, önümüze bakalım.Gelelim Efes Cup’a...Üç rakibimiz de Dünya Şampiyonası’nda mücadele edecek. Katar ve Lübnan kısmen zayıf rakipler olsalar da, kendi bölgelerinin en iyi takımları. Başlangıç için iyi hazırlık olabilir. Esas pazar günü Slovenya ile oynanacak maç ölçü sayılabilecek. Avrupa’nın en iyi takımlarından biri olan Slovenya karşısındaki oyunumuz, hazırlıkların başından bu yana ne kadar yol kat ettiğimizin bir göstergesi olacak.