Arama

Popüler aramalar

Altın dokunuş

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Gole kadar oyunun kontrolünü elinde tutan, tempoyu yükselten, rakibi döndürmeyen ama pozisyon üretemeyen, gol bölgesine 3 adamla gidemeyen bir Beşiktaş izledik. Cisse ve Ernst’le orta sahada büyük üstünlük kuran Siyah-Beyazlılar’ın gol yapamaması, Mustafa Denizli’nin belki biraz da medya baskısıyla Nobre ve Bobo’yu birlikte oynatması ile Tello’yu anlaşılmaz biçimde sağ kanatta kullanmasından kaynaklanıyordu. Sakatlıktan dönen Ekrem eski performansından uzak olunca Beşiktaş çizgiye inemiyor, hücumda çoğalamıyor, gol umudu Bobo ise gol noktalarından uzak yerlerde dolaşıyordu. Mustafa Denizli takıma 61’de dokundu ama ne dokunuş. Son derece samimi oynayan Nobre’yi alması ilk anda yadırgansa da, tek santrafora dönüşü Holosko’yu çizgiye atışı, bire birde adam eksiltebilen Yusuf’u kullanışı, 3 dakika neticesinde tabelayı değiştiriverdi. Sonrası tam bir gövde gösterisi. Kaptanlık bandını taktıktan sonra coşan Tello’nun önderliğinde hem organize hem çabuk, hem de çok adamla baskın ataklar yaptılar. Ekrem ve Holosko’yla harika 2 gol daha buldular.


Defansta Sivok, oyunun iki yönünü de iyi oynayan, top kazanan ekstra paslarıyla arkadaşlarını demarke pozisyonda topla buluşturan ve gol perdesini açan Ernst, bandı taktıktan sonra Tello, kısacık sürede Holosko mükemmellerdi.
Beşiktaş 61. dakikadan sonraki dizilişiyle her maçta hem golü daha erken bulacak, hem de farka koşacaktır. Özgüven, coşku ve arzu gözüküyor. Bu malzemeden şampiyon çıkartmak Denizli için zor olmasa gerek. Temponun bu kadar yüksek, oyunun bu kadar güzel olmasını sağlayan Deniz Çoban, Tello serbest atış kullanırken çaldığı uyarı düdüğü dışında mükemmeldi.