Gitmeyin

Haberin Devamı ›
Herkesin tabi olduğu koşullar elbet bizi de bağlar. Bağlamalıdır da ama el insaf! Bu nasıl bir organizasyon... UEFA organizasyonu yaptığı gibi, bilet parasından, yayından, reklamlardan gelirini almayı biliyor da, Kayseri ve benzerlerinin yaşadığı, maruz bırakıldığı sorunları çözmek için niye parmağını kıpırdatmıyor...
Sömürge değiliz...
Fransa Konsolosluğu da kurallarla vize veren bir kuruluştur elbet ama bu hak mı? “Bize ne bizde kurallar var. Geleceksiniz kardeşim. Gelir parmak izi verir, ikametgahlarınızı tespit ettirir, lisanslarınızı ibraz edersiniz. Size o zaman vize verilebilir” derse hak mıdır?
Spor, endüstriyel futbolda dahi dostluk köprüsünün bir parçasıdır, zulmün değil!
Fenerbahçeli futbolcular da İngiltere’ye giderken parmak izi vermiş. Ancak İstanbul’da... Milli takım İsviçre’ye giderken de aynı sıkıntıyı yaşamış... Kabul edilmesi güç bürokratik işlemler arada kaynadı gitti ama Kayseri ne dese, ne yapsa haklı!
Organizasyon takımlarını korur, korumalıdır. Yani UEFA müdahil olmalı...
Dışişleri Bakanlığı devreye girmeli!
Türkiye Futbol Federasyonu çözümü masaya koyup, bazı dinamikleri harekete geçirmeli...
Şenes Erzik, Erzik’liğini göstermeli...
Uluslararası hukuk bilmem. Bilgim yok, fikrim var...
Ama zulüm nedir bilirim, saygısızlığı seçerim, terbiyesizliği ayırt ederim..
Kadrosunda 10 milli futbolcu bulunan Kayserispor kafilesine potansiyel mülteci muamelesi yapılmasını hazmeden eziklere selam olsun, ben kabul etmiyorum...
Fransa “güvendiği” bir konsolosluk çalışanını gönderip sorunu Kayseri’de çözmezse ya da en azından Fransa’ya girişte havaalanında çözüm üretmezse, “gitmeyin” Fransa’ya...
Yuh olsun, yazıklar olsun...
Platini’ye, Erzik’e, dışişleri bakanımıza, federasyon yönetimimize, kulüpler birliğine selamlar!
Git-me-yin!