Arama

Popüler aramalar

Her karar doğru, her karar yanlış!

Onların hepsi burada öğrendiler bu oyunun kurallarını...Ofsaytı, taçı değil...
Öbür oyunun kurallarını. Maçı kazanmak için saha dışında yapılması gerekenleri.Teşvik göndermeyi, hakem satın almayı, rakibin teşvik gönderdiği takımların oyuncularını etkilemeyi içeridekiler mi icat etti?

Haberin Devamı

Aziz Yıldırım; Düzcespor’dayken de oyunun kuralları aynıydı, Üsküdar Anadolu’da iken de, Fenerbahçe’deyken de... Hepsi aynı kurallarla oynadılar. Fenerbahçe de, Galatasaray da, Beşiktaş da, Ankaragücü de, diğerleri de... Hepsinin tarihinde deşifre olmuş ama kanıtlanmamış, cezalandırılmamış o kadar çok maç var ki. Saha dışında daha iyi olan genelde hep kazandı. Nadiren de sahada mükemmel olan...
Keşke 2004’de bıraksaydı
İlhan Cavcav, “Aziz Yıldırım ilk duruşmada serbest bırakılmazsa 30 yılı aşkın süredir sürdürdüğüm başkanlığı bırakacağım” demiş...
Keşke; 2004 yılında, “Galatasaray’ın önünü açmak için Beşiktaş’ı yeneceğiz” dedikten sonra bıraksaydı.
Keşke; Gençlerbirliği’nin hakkı çatır çatır yenirken düzeni altüst edecek bir çıkış yapsaydı.
Keşke; “Teşvik primi iyidir” demek yerine, kulübe teşvik primi geldiğinde teşvik primini alanları kovup, verenleri kamuoyunun önüne atsaydı. Keşke; kendi kulübünü soyanlara göz yummasaydı. Gençlerbirliği’ne can verse de Galatasaray sempatizanı olan İlhan Cavcav, Türk Futbol yöneticilerinin tipik bir örneği değil mi? Anadolu’da kulüp başkanlığı yapıp da daha önceden kendi kulübünün coşkulu bir taraftarı olan var mı?
Hangisi?
Hangisi dostlarının tutuklanmasına neden olan oyunları kullanmadı?
Kapulluoğlu’nun önerisi Ünal Aysal’ın, “Başlarını eğdirmediği için” teşekkür ettiği eski yöneticiler mi, diğerleri mi? Federasyon başkanları mı kullanmadı bu yöntemleri?
Türkiye’nin en önemli hukukçularından Kemal Kapulluoğlu seçkinlerin itiraz edeceği bir çağrı yapmış

Haberin Devamı

Cemal Ersen röportajında...
Demiş ki, “Talimatlar değişsin. Disiplin talimatları cezalandırmak için değildir. Ekonomi çökecek, sponsorlar kaçacak, ismi geçen kulüpler Bank Asya’ya düşerse Bank Asya’daki diğer takımlar koca bir sezonu hedefsiz, figüran gibi geçirecek...”
Haklı...

“Ne yani; kanunlar yok mu sayılacak, talimatlar ne olacak” diyen de çok olur haklı olarak.
Ancak şike, bugünün suçu değil ki, hep vardı. Hep de yapanın yanına kâr kaldı! Maalesef...
14 Nisan’a kadar kopya serbest, yakalanmak yasaktı. 14 Nisan’dan sonra kopya da yasaklandı. Ve çok kişi yakalandı.Bu kadar basit...Kanunlara hepimiz saygılıyız. Kanunlar uygulanmalı. Ama herkesi yok etmeden, oyuncuyu koruyarak...Bu cezalar, futbolculara ve çocuklarımıza verilecek dikkatli bakılırsa...Mehmet Ali Aydınlar’ın yerinde kimse olmak istemiyor doğal olarak.Onun hayallerinde hep Fenerbahçe Başkanlığı vardı, sevdalısıydı. “Yürü” dediler, “Arkandayız”... Altyapıdan üstyapıya pek çok atılım yapacaktı. Ama düşündüğü gibi başlayamadı. Sevdiği kulübü başta, birçoğu kurban olarak kucağındaydı. Hazreti İbrahim gibi ilahi bir mucizeyi bekliyor Aydınlar...

Yasalar, talimatlar ve medyaya yansıyan konuşmalar çok açık. Mucize yok, ama çözüm var...
Fenerbahçe’yi ve diğerlerini kurtarmak için değil, sistemin çökmemesi için...Zaman su gibi akıyor
Aynı yöntemleri kullanmış olsalar da dışarıda kalanların vicdanını biraz olsun rahatlatmak için...
Kemal Kapulluoğlu’nun çağrısı ciddiye alınmalı ve tartışılmalıdır.

Haberin Devamı

Tutuklanmalar olduktan sonra, “Sonuç ne olursa olsun, takımlar düşürülsün ya da suçsuz bulunsun, Türk Futbolu’nu sancılı bir süreç bekliyor. Tek ricam, taraftarlar birbirlerini incitecek eylemlerden kaçınsınlar. Kulüpler ceza alsa dahi o kulüplerin büyüklüğü tartışma konusu yapılamaz. Yöneticiler de suçlu mudur, kurban mı bir başka tartışma konusu” demiştim.

Hâlâ aynı noktadayım, ama zaman su gibi akıyor. Fenerbahçe, Beşiktaş ve diğerleri suçlu bulunup düşürülse büyük dert; suçlu bulunup talimat değişikliğiyle ligde tutulsa başka dert, suçsuz bulunursalar bambaşka bir dert... Federasyon hangi kararı verirse versin, tarihte ilk kez karşılaşılan bu olaydan sonra eleştiri yağmuruna tutulacak. Eee... O halde, Özdemir Asaf’ın unutulmaz şiiri Mehmet Ali Aydınlar ve yönetimine gelsin... Aşka gönül ile düşersen yanarsın. Zeka ile düşersen kavrulursun. Akıl ile düşersen çıldırırsın. Duygu ile düşersen gülünç olursun. Aşka düşmezsen kalabalığa karışırsın, ezilirsin. Sersem sersem bakınıp durma bir yol seç.

Kemal Kapulluoğlu ne demişti?

Bir dönem Futbol Federasyonu Başkanvekilliği görevinde de bulunan avukat Kemal Kapulluoğlu, Milliyet Gazetesi’nden Cemal Ersen’in kendisiyle yaptığı röportajda çarpıcı sözler sarfetmiş, bir anlamda “kurtuluş reçetesi” önermişti. İşte Kapulluoğlu’nun sözleri:
Şikeden en büyük zararı futboldan ekmek yiyenler görecek. Oyuncu, teknik adam, medya, suçsuz kulüpler ve sistemin kendisi. Benim önerim bu zararın asgari düzeye indirilmesi ve Türk futbolunun uluslararası platformdaki gücünün korunabilmesi içindir. Talimatlar, günün koşullarına ve futbolun çıkarlarına hizmet etmek şartıyla her an düzenlenebilir.

Haberin Devamı

Disiplin talimatının 4. maddesi “özel durumlarda” cezaların ağırlaştırılabileceğini veya hafifletilebileceğini söylüyor. Mevcut talimatı uygulayarak Türk futbolunun belki de en az 5 yıllık kaderini belirleyeceksiniz. Ancak eylemin ağırlığına göre ceza verme yetkiniz olursa, bazılarını küme düşürmek yerine eksi puanlarla lige başlatarak yine cezalandırmış olursunuz.
Avrupa’daki uygulamalar bu kadar katı değil. Örneğin İtalya’daki şike olayında Juventus doğrudan küme düşürülürken, adı şike ile anılan Milan aynı ligde eksi 15 puan ile başladı. Portekiz’de Porto’nun şike yaptığı saptandı, küme düşürmek yerine puan tenzili yapılarak yola devam etti. Türkiye’de de bu uygulama yapılabilir.

Federasyon talimatları yasa değil. Federasyon başkanının da söylediği gibi, Allah’ın emri değil. Şu anda talimat hazırlama dönemi. Disiplin talimatının ilgili maddesini, “Şike yaptığı saptanan kulüplere puan tenzilinden küme düşürmeye kadar bir dizi yaptırım uygulanır” şeklinde değiştirebilirsiniz. Böylece suçun ağırlığı ve niteliğine göre bir değerlendirme yapma hakkınız olur. Daha önemlisi, sistem suçlulardan daha çok zarar görecekse kimse sizi eleştiremez.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü