Arama

Popüler aramalar

İştahlı takip

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Galatasaray galibiyeti takıma sınıf atlatmış. Rakip kale alanına 4-5 kişiyle giren bir takım görmeyeli uzun zaman olmuştu. Bir tek o da değil. Dönen toplara 2-3 kişiyle saldıran, rakiplere ikili sıkıştırmalarla nefes aldırmayan bir takım... Hiç olmadığı kadar çabuk, hızlı ve tempolu başlayan Fenerbahçe, hakettiği bir galibiyet aldı. Emre’nin dönüşü geçen haftanın yıldızı Selçuk ile Topuz’un daha da iyi oynamasını sağladı. Soldan Santos, sağdan Gökhan hücuma doğru katkı verince, dönen topları Sarı-Lacivertliler kazanınca pozisyon zenginliği seyirciyi hop oturttu hop kaldırdı. Souleymanou müthiş kurtarışlarıyla Fenerbahçe’nin skor üstünlüğünü hemen eline geçirmesini engellerken, gol makinesi Makukula, Lugano’ya yalnızca bir kez üstünlük sağladı, onda da iyi vuramadı.

Özer’in kazandığı toplarla çizgiye inmek yerine içeri dönmesi Fenerbahçe’nin sol kanattan istediği nitelikte hücumlar geliştirmesini engellese de Emre ve özellikle Alex’in pas trafiğini yönetmekteki büyük ustalığı inisiyatifin maç boyu ev sahibinde kalmasını sağladı. Alex her ne kadar ofsayt olsa da Gökhan’a attığı pas usta, Gökhan’ın vuruşu kral işiydi. Alex’in sezon biterken formunu bu kadar yükseltmesi Kanarya’nın en büyük avantajı. Gökhan Ünal da formanın kendisine verilmesini beklememeli, almalı. Çünkü Güiza’dan eksiği yok fazlası var. Onun kadar süratli, onun kadar pasör, bir de hava toplarında zamanlama ve vuruş üstünlüğü var... Bir de Lugano tabii. Makukula ile başa çıktığı gibi, Alex’in kullandığı kornerde kafa vuruşuyla attığı gol muhteşemdi.