Kazanırken “Umut” vermiyor

Haberin Devamı ›
Galatasaray’ın çok gol atması, hem de her zaman atması lazım. Ligin en az gol atan takımı Gaziantepspor bu sezon en çok pozisyon yakaladığı ve yakalayacağı maçı oynadı sanırım. Muhammet’in 9’da golü attığı pozisyondan önce Muslera bir net kurtarmıştı bile!
Golün hemen peşi sıra gelen atakta Podolski, Denayer’e oynadığı pozisyonda ceza alanına koştu, Denayer’in güzel ortasında güzel bir kafa şutuyla tabelayı da, stadın atmosferini de değiştirdi.
Yakalanan pozisyonlara, sonlandırılan ataklara bakarsanız hücumda sıkıntı yok. Futbolcular her zaman bu kadar beceriksiz – şanssız, rakip kaleciler başarılı olmayacaktır. Ancak Galatasaray’ın orta sahası çok kolay geçiliyor. Mütevazı kadrolar kolay pozisyona giriyor. Top ayaktayken mesele yok, top rakipteyken ise sıkıntı büyük. Türkiye’de bu sıkıntı bir şekilde aşılıyor, ancak Şampiyonlar Ligi’nde rakipler cezayı hemen kesiyor.
Podolski oynadığı sürece takımın en iyilerindendi. Gol attı, gollük paslar verdi. Oyun içinde devamlılığı arttığında tutulamaz, maç alan bir güç haline gelecek. Sneijder keza öyle. İstiyor, arıyor, vazgeçmiyor. Oyuna akıcılık, tempo ve kalite katıyor.
Sağ bek Denayer savunmada dengeli, hücumda etkiliydi. Rakip kale çizgisinden ortayı yaptı, kontrada rakibi ceza alanında karşıladı. Konsantrasyonu ve disiplini mükemmel. Semih hala üst düzey oynamıyor. Hakan Balta ise işini her zamanki gibi iyi yaptı, bir de Umut’a gol pası verdi. Carole de bir başka iyidi. Birey birey bu kadar iyi tarif ettiğimiz oyuncuları öndeki oyuncuların savunmayı sevmeyen, ikili mücadeleye girmeyen yapıları yüzünden sıkıntı yaşıyor. Top Bilal’in de, Rodriguez’in de, Podolski’nin de, Sneijder’in de, Yasin’in de ayağına çok yakışıyor ama oyunun savunma yönünde eksikler! Bu sorunun bu kadro yapısıyla aşılması zor, gol kaçırmamak gerek…
Umut’a da ayrı bir fasıl açmalıyız. İyi niyetinden şüphesi olan yoktur sanırım. En azından benim yok. Çalışıyor, çabalıyor, rakip stoperleri hırpalıyor, ancak gol gelmeyince homurdanmalar başlıyor ve bozuluyor. Destek olmak gerek. Nitekim 2-1 kazanılan bu maçın galibiyet golü de ondan geldi. Futbolcu taraftarlar tarafından sevildiğini, güvenildiğini bilirse daha verimli olur. Ve Umut kendisine güvenilmediğini biliyor… Verimi düşüyor.
Tabii kaçan bazı golleri de akıl almıyor. Mersin maçında Burak’ın 1 metreden dokunamadığı, bu maçta Umut’un 2-1’de kaçırdığı, Podolski’nin top neredeyse çizgi üstündeyken dokunamadığı fırsatlar kaçmamalı!
Sinan oyunda kaldığı kısa sürede koyduğu kaliteyle daha fazla süre almayı hak ettiğini, Emre de kendine çeki düzen verdiğini gösterdi. Emre, Sinan’a bir gollük pas attı, bir de golle bitebilecek şut.
Sözün özü. Galatasaray önemli bir galibiyet aldı. Ancak bu “takım savunmasındaki zafiyetiyle” 4 gol attığı bir maçı dahi kazanamayabilir!