Kıran kırana!
Haberin Devamı ›
Şampiyonluğun iki adayı kazanırken, düşme tehlikesini en yakından yaşayan 3 takım da kazanamadı... Galatasaray’da Özhan Canaydın’ın kazandığı kongre, takımın Denizli’de elde ettiği 3 puandan önemliydi. Şampiyonluk kazanılır-kaybedilir, “Kazanmak için her şey mübahtır” zihniyetinden uzak Canaydın’ın seçilmesi, yalnız Galatasaray için değil Türk Futbolu için de iyidir...Hasan Şaş, Orhan Ak, Cihan, Ümit Karan ve Saidou gibi olduklarında 11’de yer bulan 5 oyuncusundan yoksun Galatasaray, saçma sapan bir 45 dakikanın ardından biri Denizli defansının ikramından, diğeri müzmin yedek Heinz’in ayağından 2 golle 3 puana ulaştı. Galatasaray’ın eksiği çoktu ama fazlası da vardı. Ferhat, Uğur ve Mehmetli Galatasaray, Gerets’in kah yokluktan, kah genç futbolcuya inanmasından zengin bir kadro yaratmasının karşılığını alıyordu. 17-18 yaşındaki gençler de, trilyonları futbol borsasına gömenlere mesaj gönderiyordu: Her sezon, ne idiğü belirsiz yabancı bir futbolcuya verdiğiniz parayı, altyapıya ayırsanız 5-6 sene sonra sağlam hasat yaparsınız...Tabii sezon başından bu yana Fenerbahçe’nin hakem hatalarıyla kazandığı puanları tartışma konusu yapmaya çalışan Sarı-Kırmızılılar’ın, ofsayt gerekçesiyle iptal edilen gol ile ilgili 2 gündür ağzını açmaması manidardı. Bizler Fenerbahçeli yöneticilerden beklediğimiz zarif açıklamaları, Galatasaraylılar’dan da bekliyoruz saf saf... Filler tepişiyor, çimenler eziliyor... Samsun gidiyor, Rize çırpınıyor, Konya o günden beri toparlanamıyor, Denizlispor Başkanı da net bir şekilde soruyor: Ya 1 puan yüzünden düşersek?Gerets’e de bir paragraf açalım. Bu yokluklar içinde takıma futbol oynatarak, son 10 senenin en fazla puanını toplayan 2. kadrosunu yaratan, pek çok futbolcu kazandıran Belçikalı’yı kutlamak yöneticilerin boynunun borcudur. Bu arada sezon başında Gerets için, hoca olarak o kadar şampiyonluk yaşamasına rağmen, “10 haftalık iyi takım yaratır, sonra takımı yatırır” diyen spor yazarı dostlara selam yollayalım!..Fenerbahçe de kazandı. Ziya Doğan’ın mükemmel bir kondisyonla bıraktığı Malatyaspor’u, 20 dakikalık bir tempo ile geçti ama Appiahsız orta saha sıradan bir görüntü verdi. İyi maç yönetmesine rağmen Selçuk Dereli’ye dönük öfke, içten içe bilinçaltına yerleşmiş “Ulusoy Fenerbahçe’yi istemez” duygusunun yansıması, Daum’un çok iyi oynamaya başlamış Kemal’i kenara alması, maç öncesi verdiği kararları değiştirmeyişinin sahaya bir kez daha yansımasıydı. Kilidi açan golde Tuncay’ın üstün mücadelesi ve güzel pası, Mehmet’in vuruşundan da güzeldi. Tuncay takıma en çok katkı yapan, elindekini avucundakini sahaya koyan futbolcusu ama en çok da o eleştiriliyor. Haksızlık yapılıyor...Özaydınlı’ya gelince... Sezon başından bu yana ağzını açmamış bir yöneticinin, rakibin hakem hatasıyla 2 puan kazandığı bir maçın ardından mikrofona sarılması da anlamlı! Selçuk Dereli’yi taraftarın yanlış değerlendirmesi, haksız bir tepki vermesi belki kabul edilebilir de, Murat Özaydınlı ile taraftarı ayıran değerler olmalı. Soğukkanlılık gibi, doğru yorum yapmak gibi! Galiba Galatasaraylı futbolcuların performansı, endişelendirmeye başladı kendilerini. Daha bir önceki maçta verilmeyen sarı ve kırmızı kartlarla, sezon başından bu yana Fenerbahçe lehine yapılan hatalarda da konuşmalıydı Özaydınlı... Beşiktaş 3 maçlık Kayseri mücadelelerinin ardından bitme noktasındaydı. Son bir kaç haftadır yükseldiği düşünülen takım performansı, yerlerde sürünüyor. Sezon sonu ayrılacağını açık açık söyleyen Tümer takımın kurtarıcılığına soyunuyordu. Eksik futbolcu sayısı Beşiktaş’tan az olmayan Konyaspor, iyi kapanıldığı ve stoperlerden birisi olağanüstü oynadığı zaman futbol keyfi ölse de, takım gol atmasa da, 3 puan kazanılabileceğini gösteriyordu. Bu arada Konya adına skor yapan milli futbolcumuz İbrahim Toraman’ın, insanın içini sızlatan kontrol ve vuruş tekniği ile bir diğer milli futbolcumuz Koray Avcı’nın reaksiyon zamanındaki zaafiyeti, Türk futbolcularının teknik yeterlilik ve pozisyon bilgilerine dair net bir bilgi veriyordu! Biz de her yabancıdan “Türk futbolcusu çok teknik” lafını duyduğumuzda sevinmeye devam edeceğiz...Trabzonspor da, Erciyes’e kaybetti. Hem de felaket bir teknik adam performansıyla. Takım geriye düşmüş ve gol için yüklenirken takımın en çok gol pası veren oyuncusu Yattara’nın, dışarı alınması aslında Trabzon’un maçın başından sonuna sahada olmaması, Halilhodziç’in önümüzdeki sene Trabzon’da olmayacağını düşündürdü bize...Aşağıdakilerin dramı sürüyor. Diyarbakırspor kazanamadı, Malatya kaybetti ancak sürekli hakem mağduru olan Samsunspor ligde 337 maçlık deneyime sahip bir futbolcusunun, duygularını kontrol edememesiyle bir çuval inciri berbat etti. Muhtemelen Serkan da, Hagi gibi olacak ve çok ceza alacak. Ancak formasını çıkartıp hakeme tekme savuran ne olacak! Haklıyken haksız duruma düştüler. Gözlemci ve temsilci raporuyla çok oyuncu yitirebilirler. Bakalım raporlarda ne yazacak, kaç futbolcu formasından kaç maç ayrı kalacak. Samsun kurtulabilirdi, artık bu iş daha da zor olacak...