Arama

Popüler aramalar

Kişiler değil kulüp!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

3 gündür Trabzonspor profesyonellerinin “ego” savaşı, camianın ayaklanmasına, Trabzonspor’un başarısı için çalışan insanların küfür ve hakaret yağmuruna tutulmasına, “haklı-haksız” bakılmaksızın Trabzonspor’un kaybetmesine sebep olmuştu. Taraftar için bir futbolcudan çok fazlası olan Onur belli ki; takım içinde de kendi adına bir kaptandan fazlası haline gelmiş. Yönetim ve idari kadro “taraftarın canını acıtan” süreci feci bir iletişimle götürünce tedavisi çok zor bir yara açıldı. Rabotnicki rövanşta kolay elenecek bir takım. Trabzonspor’un meselesi rövanş değil, camiadaki yaygın güvensizlik, abartılı sevgi ve nefret duygularının tamir edilmesi... Yoksa sezon Trabzonspor için başlarken bitecek!

Yusuf tek başına uğraştı

İlk 45 dakika boyunca Yusuf’un sağda, Sefa’nın sol kanatta oynaması Trabzonspor’un oyunundaki akıcılığı yok etti. İki önemli silah rakipleri değil de hocaları tarafından pasifize edilmiş gibiydi. Kendi kanatlarına geçerler diye 15’i bekledik değiştirmedi, 30’u bekledik değiştirmedi. Nihayet devre bittikten sonra iki silahı bildiği alanlara çekti, Trabzonspor hücumları zenginlik kazandı. Sefa ve Yusuf kanatlarında rahatça adam eksiltti ve güzel paslar üretti. 60. dakikada Yusuf’un yaptığı müthiş ortada topla buluşan Cardozo’nun çerçeveye vurabilse çok güzel olacaktı. İki kanat güzel işler, Waris merkezde oynamasına rağmen sahada gözükmezken, Şota Arvaladze iyi oynayan Sefa’yı çıkarıp, Özer’i merkeze çekti, Waris’i çizgiye gönderdi. Waris çizgide iş görmedi...

Trabzonspor fiziksel olarak iyi durumda, rövanşta daha önce söylediğim gibi sıkıntı olmaz... Ancak taraftar, önünü ardını öğrenmeden öfkeli tutumuna devam ederse kayıp sezonun sebeplerinden biri de kendileri olur...

Trabzonspor hep birlikte ya zirveye gidecek, ya uçurumdan yuvarlanacak. Hep beraber... Düştükten sonra haklılığın da pek önemi kalmayacak... En kritik 72 saat.