Kolay değil!

Haberin Devamı ›
Ben zoraki tamam derken, bir milli maç oynatılmasına nasıl müsaade edildiğini bilmediğim bir stadyumda, feci bir zeminde milli futbolcularımızın konsantrasyonunun da düşük olması normaldi. Maç öncesi ne kadar konsantrasyon, motivasyon konuşması yapılırsa yapılsın, böyle maçlarda coşku asla yakalanamıyor. Nitekim maça iyi başlayan Andorra olurken, Millilerimiz pozisyon bulmakta çok zorlandı. Burak’ın vurduğu kafa vuruşu kalecide kalırken 24. dakika tamamlanmıştı. Ne zaman Burak didiştiği stopere yay üstünde faul yaptırdı, Selçuk kalecinin de zaafiyetinden faydalanıp golünü attı. Rahatladı Millilerimiz. Bir de devrenin sonunda Arda’nın harika getirdiği topta, Umut’un pasında Burak topu sağ alt köşeye bırakınca tamamen Macaristan maçına odaklandık. Zira, gol bulmak açısından bütün umudunu kullandığı taç atışlarına bağlayan Andorra milli takımı, değil bizim Millilerimiz, herhangi bir amatör 11’e iki gol atmakta zorlanır. Sercan çıkıp Alper girdikten sonra daha iyi oynadık. Umut’la net bir fırsatı kullanamadık. Semih’in çıkarken kaptırdığı topun ardından Andorralı futbolculara turnuvanın ilk golünü atma şansını da tanıdık. Atamadılar.
Arda 90 dakika boyunca ciddi ve iyi oynadı. Selçuk, Gökhan, Hasan Ali ve Umut’un daha çok çaba sarfettiği gözlerden kaçmadı. Andorra’yı saymazsak 4 final maçımız, hepsini kazanırsak finallere gitme umudumuz var hala. Millilerimiz maçı, ben yazımı tamamladım. İnanıyorum ki Macaristan maçımız hepimiz açısından farklı olacak.