Arama

Popüler aramalar

Melo ve Satman

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bu senaryo Galatasaray'ın maçı güle oynaya bitirmesini sağlayabilirdi. Oysa sözde tecrübeli Brezilyalı, genç Oğuzhan'a tükürdüğü gerekçesiyle atıldı. Bırakın 7 maç (minimum) ceza alacak olmasını, cepteki 3 puanı da tehlikeye attı. Dua etsin ki; Beşiktaş ön bölgede etkisiz, Galatasaray'ın kalanları savunmada harikaydı. (Tükürdü tükürmedi tartışmaları Meireles'te olduğu gibi hafta sonuna kadar sürecektir. Yani medya için gündem sıkıntısı olmayacak. Eğer tükürük yoksa Cem Satman çok sıkıntı yaşayacak ve seneye kokartı alınacak. Ağzından sıvı çıkmadıysa, tükürme gibi gözüken hareket kırmızı kart mıdır bu sefer de o tartışılacak)

Şahane başladı Galatasaray. Bu sezon hazırlanış ve yapılış açısından en güzel gollerden birini atarak başladılar. Sabri'nin Elmander'e oynadığı derin top, İsveçli'nin sağ kanattaki Umut'a verişi, Umut'un arka direğe güzel koşu yapan Emre'ye topu gönderişi ve genç Emre'nin ustaca bir vuruşla McGregor'u mağlup edişi... Bu denli büyük yatırım yapılan bir takımdan beklenendi bu.

Sağda, solda sahanın her yerinde Galatasaray'ın baskısı vardı. Beşiktaş iki pas yapamazken, Galatasaray son pasları yapamamak yüzünden çok da fırsatı harcadı. Beşiktaş karşı sahaya ilk kez geçtiğinde dakikalar 23'ü bulmuştu. Olcay'ın pasında Holosko en kötü vuruşu yaptı ve Galatasaray defansındaki balans bozukluğunun üstü kapandı. İkram sırası Toraman'daydı. Kaptırdığı topta Umut pası Elmander'e zamanında oynasa fark daha önce açılacaktı. Devre 1-0 biter diye düşünürken İbrahim yine büyük bir hata yaptı. Selçuk'un kullandığı serbest vuruşta Riera'nın arkasında duracağına yanında kaldı. İspanyol futbolcu da şahane bir vuruşla farkı ikiye çıkardı.
Beşiktaş ikinci devreye Amerikan futbolu oynar gibi başladı. Daha ilk dakikada hep birlikte çullandılar. Korneri kazandılar, Fernandes'in kullandığı atışta 3 pastan Sivok'la golü ve umudu buldular. Melo'nun hatasından sonra umutlandılar, ama bu kadar. Almeida'nın ve Mustafa Pektemek'in yokluğu, hücumda tehdit olması beklenen diğer futbolcuların tutukluğu skor üretmelerini engelledi.

Fatih Terim de enteresan bir değişikliğe imza attı. Umut sahada yokken, 69'da Elmander'i de çıkarttı. Rakip sahada top tutacak, defansına yardım edecek Galatasaraylı kalmadı. Yıllardır Terim'i izlerim, böyle bir değişiklik hatırlamıyorum. Bir kez 4'e 2 yakalanan kontra dışında tehlike yaratamadı Galatasaray...

Ancak Beşiktaş da öyleydi. Beşiktaş'ın kadro kalitesi sınırlı ve ilk kez bütünlükleri de bozuktu. Maç eksiği olan Mehmet Akgün ve Akyüz'le, takım arkadaşlarının ismini öğrenmeden çıkan Dentinho ve ilk resmi maçını oynayan Gökhan'la sırtı dönük oynamak zorunda kalan Holosko'yla, maç eksiği olan Fernandes'le puan almak zordu.

Galatasaray'da Sneijder sahada fark yaratan isim olamadı. Sanırım o da kariyerinde ilk kez takımın hücum bölgesinin en önünde oynadı. Zamana ihtiyacı var. Çok derinlikli bir kadroya sahip dolan Galatasaray'ın ise artık kötü futbol oynamaya hakkı yok. En azından Türkiye liginde. Önceki konuya dönelim ve soralım: 70'inci dakikada Beşiktaş beraberlik golünü atsaydı, Galatasaray galip gelmek için hangi forvet oyuncusuyla gol arayacaktı, Sneijder'le mi, Engin'le mi? Selçuk, ilk yarıda Emre, Dany ve Sabri Galatasaray'da, Sivok ise Beşiktaş'ta çok iyi oynadı.

Tolga Özkalfa bildiğiniz gibiydi. Vasat...

Hakan Can