Arama

Popüler aramalar

Neredesiniz arkadaşlar!

Haberin Devamı

Gazetecilerin kaderidir... Yöneticilerin ‘örnek insan’ olmayı başaramadığı ortamda, taraftarların, taraflıların doğru tepki vermelerini beklemek ne denli mümkün olabilir ki?
Yorumlar beğenilebilir beğenilmeyebilir, haberler ha keza... Ancak yapılan bir yorumla, yazılan bir habere aynı tepki verilir mi!
Yorumu beğenmezseniz, doğaldır, “Beğenmedim, benim fikrim şöyle ..” deyip iletişim kurmayı deneyebilirsiniz. Hatta yöneticilerin küfrettiği bir düzende iletişim kurmak yerine küfrederek kendini rahatlatanlar da olabilir. Ama altında ‘at nalı gibi imza’ olan ve içinde ‘ne, nerede, ne zaman, kim, nasıl’ gibi tüm detayların bulunduğu bir habere küfürlü tepki vermek ayıp değil midir? (Yöneticilerin küfürleri ve sonuçlarıyla ilgili haberimi de 10 gün içinde okuyacaksınız)
Hadi ben meslekte biraz eskidim, ama genç kardeşlerimiz taraftar ya da yönetici beğenmeyecek, beğenmeyen tehdit edecek diye haber mi yapmayacak?
Daha bir hafta önce Beşiktaş formasını giymişken, “Topuz Fenerbahçe’ye imza attı” diye haber vermek ve altına imza koymak tabii ki hem çevre, hem yürek ister. Sanırım bu haberi, bu kadar çarpıcı ve iddialı veren ilk gazeteci ben, ilk gazete de Fanatik oldu.
Sabah 8’de Hikmet Çıplak abinin çığlık çığlığa telefonuyla uyandım: “Hakan haber doğru mu?” “Abi ayıp oluyor imzaya bakmadın mı?”. “Aa görmemişim. O zaman doğrudur. Ama doğru mu? Çok zor bir transfer” “Abi bana müsaade”
Herhalde gün içinde bütün dostlardan çoğu tepkili, kimi neşeli 100’e yakın telefon aldım. Telefon cevaplamaktan sıkıldım. Ama akşam yıkıldım. Maillerime baktığımda gözlerime inanamadım. 15-20’si sağduyulu, seviyeli, eleştiren-soran, diğerleri küfürle dolu 200’e yakın mail... En masumu yalancılıkla suçlayan, Aziz Yıldırım’ın emriyle yalan haber yapmakla ithamda bulunan, sonrasında ailemize küfür yağdıran tepki mailleri... Soru yok, hüküm var.. Sanırsınız transferi ben gerçekleştiriyorum.
50 krş verip haberden haberdar olma hakkını kullanan okurlarımızın, bir anlamda “gazetenin sahipleri”nin klavyesinden irin akıyor! Haberi değil, beni tartışıyorlar... Üstelik büyük çoğunluğunun benim hakkımda televizyonlarda da gördüklerinden fikirleri ve çoğunluğunun saygısı var...
İşimizi doğru yaptığımız için kendileri adına dahi utanç verici mailler yazanlar var. Kusuyorlar... Ama biliyorum ki haberimi okuyunca vicdanları bir yere kaçmış olsa da yastığa başını koyduğunda utananlar var.
Onlar doğrusunu okusun diye bin kişiyle konuşup haber yapıyoruz, fakat haberi tartışacaklarına terbiyesizliği tercih ediyorlar...
Haberim yok, forumlarda hakkımızda topicler açılmış. Bunun onlarca katı hükümler yapılmış.
Öyle dolmuşum ki, “haber doğru çıkmazsa mesleği bırakırım” diye cevap yazdım bazılarına... Bırakacaktım!
O gün bir tek, yalnızca bir tek duyarlı Beşiktaşlı Hüseyin Karakoç, “Bazı arkadaşların size küfür ettiğini üzülerek görüyorum. Özür dilerim. Bunu tüm Beşiktaşlılar’a mal etmeyin” diyerek anlamlı bir fark yarattı...
Bir gün sonra da, Topuz’un Demirören’e vedası haberini verdim: “Hakkını helal et başkan”. Yine aynı türkü: 63 küfürlü mail.
Topuz ben bu yazıyı yazmadan 6 saat önce Fenerbahçe formasını giydi!
Bana küfredenlerden şu saate kadar, bir ‘pardon’ yok, bir ‘tebrik’ yok; sanki ‘yok oldular’
Ne oldu?
Ben sizi yendim mi? Ben birini mutlu edip, diğerini üzmek için haber yapmıyorum ki?
Edindiğim doğru bilgileri sizin de öğrenmeye hakkınız var diye yazıyorum.
Neredesiniz?
Yalan haber okumak istiyorsanız, Hakan Can’ı okumayacaksınız, başka kapıya!

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü