Son uyarı!

Haberin Devamı ›
Dünya çapında hoca gelirse futbolsever hayal kurar: Sınıf atlatacak, takımımız futbol oynayacak, futbolcular Avrupa’da tercih edilecek... Hayal kurulur, çoğunlukla hayaller çalınır! İlk pozisyonunu 61’de Misimovic’le yakalayıp kullanamayan Galatasaray, hangi mazerete sığınabilir. Hakemin penaltı kararına mı, ikinci golden önce çalınan faul düdüğüne mi? Zemine mi sığınacak Galatasaray, yoksa Rijkaard’ın klasik repliğine mi: Oyuncularımın kalitesi yetersiz!
Bakmayın siz, Karabük’ün Misimovic’in toplam maliyetinin daha altında bir rakama kurulmasına. Takımdaki herkes birbirini seviyor. İşine saygı gösteriyor. Çünkü at sahibine kişniyor! Bakmayın Karabükspor’da sakatlık yaşanmadığına... Balta, Arda, Baros ve aklınıza gelenler; hepsi darbe sakatlığı yaşıyor. Galatasaray çok iyi antrenman yapıyor! Futboldan anlamayan medya mensupları yazıyor; “Bu takıma bir santrfor lazım” diye. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu kazanmış Rijkaard yönetime; “Santrfora ihtiyaç yok. Batdal gelince sorunlar çözülür” diyor. Bu ülkenin devamlılığı en yüksek, acıya en töleranslı futbolcusu, “Ben oynamak istiyorum” dediği için kadro dışı bırakılıyor, Gökhan Zan Neill’le ilk kez bir arada oynarken Amokachi’nin iyisi Emenike ile baş başa bırakılıyor.
Galatasaray, ligin yeni takımı Karabük karşısında hezimet yaşarken, yeni evli Rijkaard’ı stresten kurtulması için bir kaç gün izin, sakatların iyileşmesi için 15 gün ara bekliyor.
Rijkaard Türkiye’de tatil yapıyor, abartırsak hepimizle dalga geçiyor. Yaklaşık 3 milyon Euro’luk tazminat onu bekliyor! Yönetim hala hayal kuruyor. Rijkaard’ın yönetimi de götürmesine birkaç hafta kaldı. Elbette ki Karabükspor’a saygılıyız. Yücel İldiz’e, yardımcılarına, futbolcularına, mesleğe saygıya, rakibe saygıya... Karabükspor belki de Galatasaray’ı kurtaracak bir galibiyet aldı!