Arama

Popüler aramalar

Takım ruhu!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Real Madrid maçının en iyi oyuncusu Umut... Kadroya bakıyorsunuz, Umut yok! Bir takımın en formda oyuncusu ilk 11’de kendisine yer bulamıyorsa, cezalı Dany’nin yokluğunda devre arası gönderilmesi beklenen Riera ilk alternatif oluyorsa, yani hem forma adil dağıtılmıyorsa, hem de kadro istikrarı sağlanamıyorsa, başarılı olmak zor. Kasımpaşa, Eray’ın hatasıyla yakaladığı gol pozisyonuyla başladı, Malki’nin güzel golüyle üstünlüğü sağladı. Babel, Scarione ve Castro ile oyunda üstünlüğü eline aldı, devre bitene kadar da hiç bırakmadı. İlhan kariyerinin en iyi maçlarından birini oynadı. Yalçın ve Barış, Drogba ile Burak karşısında devreyi hatasız tamamladı. Ne zaman ki Umut, Bruma’nın yerine oyuna dahil oldu, Galatasaray nispeten daha iyi oynadı. Umut’un kaçırdığı kolay golden sonra Drogba’nın, Yalçın’ı çaresiz bırakan çalımı ve Burak’a attığı golün pası, Kasımpaşa’yı salladı. Umut’un pasında Burak, Semih’in ve Sabri’nin paslarında Drogba, kolay fırsatları harcamasa, Galatasaray kazanabilirdi. Ama kazanacak kadar iyi oynamadılar. Kasımpaşa da kazanabilirdi. Eray, Babel’in vuruşunu mükemmel kurtarmasa ya da Scarione, Melo ve Semih’i çaresiz bıraktığı pozisyonda topu auta vurmasa...

Yazının başında kadro istikrarsızlığından bahsetmiştim. Daha büyük bir problem de var. Melo’nun, kart görmesin diye kendisini uyaran ve kaptanlık pazubandı hâlâ kolunda olan Sabri’ye yaptığı düpedüz terbiyesizlikti. Bu terbiyesizliği hoş gören, takımdaşlık, takım ruhu, dayanışma gibi kavramlarla konuşmasın. Kaptanına saygı göstermeyen, yarın da hocasına göstermez. Kasımpaşa’yı oynadığı futbol kadar, transfer politikasındaki başarısından dolayı da kutluyorum.