Arama

Popüler aramalar

Vah, vah, vah!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Türkiye-Danimarka maçında yaşanan güvenlik zaafiyetine ilişkin haber 2006 Türkiyesi’nde stadyumda güvenlik açısından hangi noktada olduğumuzu gösteren bir belge niteliğindeydi... UEFA tarafından gözlendiğimiz ve ülke iç dinami(k)(t)leri sebebiyle üst düzeyde alınması gereken güvenlik önlemleri, bilinç seviyemiz asgari düzeyde olduğu için aksamıştı ve bu ihmallere ülke futbolunun hiç de tahammülü yoktu. Güvenlik önlemleri maalesef alt düzeydeydi ve kötü niyetli herhangi biri ülkeye kaosa sürükleyebilecek bir eylem yapabilirdi... Şükürler olsun yapmadı!Sorumluluk sahibi insanlar bu durumda, önce “samimi” bir “pardon” diyip, “Dişlilerden biri aksıyor. Hatanın sebebini bulalım ve çözelim” derdi. Bizim Futbol Federasyonumuz ise telaş içinde bir basın duyurusu yapmayı ve Fanatik Gazetesi’ni suçlamayı tercih etti. “Fanatik Gazetesi’nin gerçek dışı haberinden doğabilecek yanlış bilgilerin düzeltilmesi amacıyla” ifadesi ile biten bir basın bültenini medya kuruluşlarına faksladı. Haberi yapan ve yayınları yalancılıkla suçladı! Şaşırdı! Ancak duvara tosladı!8 maddelik açıklamanın pekçoğunun haberle ilgisi yok ama madde madde yanıtlayalım...STAT KAPILARININ AÇILDIĞI İDDİASI ASILSIZ! (Yarım saatlik kamera görüntülerini izlemenizi tavsiye ederim)Türkiye ile Danimarka arasında oynanan 2006 Dünya Kupası eleme maçı sırasında vuku bulduğu iddia edilen asılsız olaylardan müteşekkil haber üzerine, Türkiye Futbol Federasyonu olarak, maç ile ilgili gerçek verileri kamuoyumuzla paylaşmak isteriz. 1) 3 Eylül Cumartesi akşamı İstanbul İnönü Stadı’nda Türkiye ile Danimarka arasında oynanan müsabakanın Cumhurbaşkanımız Sn. Ahmet Necdet Sezer, Başbakanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanımız Sn. Bülent Arınç ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcımız Sn. Mehmet Ali Şahin ile birlikte İstanbul idari ve mülki erkanı tarafından da izlenecek olması sebebiyle Emniyet Müdürlüğümüz maç ile ilgili en üst düzeyde tedbir almıştır. (TFF olarak bunu siz değerlendirecek durumda değilsiniz. Benim açımdan bu açıklamayı onlar yaparsa bir anlamı olabilir)2) Söz konusu tedbirler çerçevesinde maç öncesinde stada girişlerde yapılan tüm aramalar İstanbul Emniyet Müdürlüğümüz polislerince en üst düzeyde gerçekleştirilmiştir. (Tabii ki onlar tarafından gerçekleştirilecek. Zaten haberde de bunun aksi bir ifade yok. Taraftarı federasyon mu aradı yazmışız) 3) Sadece bu maçla ilgili olarak değil, bu tür uluslararası müsabakalarda uygulanması gereken ve hassasiyetle takip edilen ‘Stadyum Güvenlik Kriterleri’ çerçevesinde, bir giriş kapısının, üstelik de söz konusu haberde yer aldığı şekliyle ‘alenen’ açılabilmesi için stadyum yöneticilerinin ve emniyet yetkililerinin talimatı ve izni gereklidir. Maç boyunca hiçbir yönetici ve emniyet yetkilimizin bu doğrultuda bir emir, talimat veya izni olmamıştır. (Haberde emir ve izin ifadesi geçmiyor. Okuyamıyor musunuz, okuduğunuzu mu anlamıyorsunuz. Kapılar açık! Görüntüleri izleyin.)4) Bu talimat ve izinlerin de ötesinde, böylesi bir uluslararası müsabakada giriş kapılarının açılması halinde bu olay maçı izleyen gözlemcilerin raporlarında mutlaka yer alır ve kaydı tutulur. Gerek stad yöneticilerinin, gerek maç gözlemcilerinin maç sonrası raporlarında herhangi bir giriş kapısının maç başladıktan sonra açılması ile ilgili hiçbir kayda rastlanmadığı gibi, maç ile ilgili hiçbir olumsuz bilgi de yer almamıştır. (Yani “gözlemcinin görmediği ya da yazmadığı şey olmamıştır” mı diyeceğiz. Ya bu görüntüler ne olacak! “Raporlarda olumsuz bir bilgi var yazmışız” da haberimiz mi yok. Siz neden bahsediyorsunuz) 5) 29.721 biletli taraftarın izlediği maçta, konuk takımın taraftarlarının oturduğu kale arkası bölüm haricinde stadda tek bir boş yer kalmamıştır. Konuk takımın taraftarlarının bulunduğu bölüme hiçbir şekil ve surette taraftar alınması söz konusu değildir. Bu çerçevede, Fanatik gazetesinin iddia ettiği ’75. dakikada kapıların açılarak içeri taraftar alınması’ olayı, fiziken de mümkün değildir. (O stada giren insan değildi ki! Hani koşa koşa geliyorlar ya. Kimisinin sırtında sırt çantası var, kimisinin yok! Maçı izleyen emniyet yetkilileri ile özel güvenlikçilerin ensesinden seyrediyorlar ya onu anlatıyoruz. Kamera meğer hayal de çekebiliyormuş!)6) Uluslararası standartlar çerçevesinde, maç sonrası stadyumun hızlı bir şekilde tahliyesi için, özellikle de kalabalık maçlarda, çıkış kapılarının 85. dakikadan sonra açılması gerekmektedir. Bu çerçevede, İnönü Stadı’nın çıkış kapıları da 85. dakikadan sonra açılmıştır. Söz konusu kapılar çıkış kapısı olduğu halde bir takım kötü niyetli kişilerin buraları giriş amaçlı olarak da kullanabilecekleri göz önünde bulundurularak gerekli önlemler de alınmıştır. (Ha şunu bileydiniz. 85. dakika diyorsunuz. İnsanlar koşa koşa maça giriyor. neden sonra 81. dakikada golümüz geliyor. Özel güvenlikçi kardeş çılgınlar gibi seviniyor. Bütün dünya golü 81. dakika olarak biliyor. Bir düzeltme geçerseniz 86 diye düzeltiriz) 7) Gazetede söz konusu haberin ‘kanıtı’ olarak sunulan dört fotoğrafın hepsi de, maçın değişik dakikalarında çekilebilecek, iddialar ile ilgili hiçbir net delil teşkil etmeyecek türden fotoğraflardır ve bu fotoğraflardan yola çıkılarak bir yorum yapmaya dahi gerek yoktur. (Nasıl maçın herhangi bir dakikasında çekilebilir! 35. dakikada, 50. dakikada? Ne aceleniz var kardeşim alelacele cevap yazıyorsunuz. Düşünün öyle yazın! Gazeteler fotoğrafla çıkar. 30 dakikalık görüntüyü gazetede yayınlayamadığımız için özür dileriz. Ancak siz bi zahmet saçma sapan cevap yetiştirmek üzere görüntüleri seyredin. ) 8) Türkiye Futbol Federasyonu’ndan hiçbir yetkili, haberde iddia edildiği gibi, ‘stadyum görevlilerinin Beşiktaş kulübünün elemanları olduğu’ şeklinde bir ifade sarfetmemiştir. (Haydiii. Kim kime sordu da kimin kime ne söylediğini öğrendi. Ne yazdığınızı bilmiyorsunuz, kimin ne söyleyip söylemediğini nereden bileceksiniz) TFFSorumlular göreveBu yalanlamadan sonra Başkanvekilleri Sayın Hasan Doğan ve Sayın Şekip Mosturoğlu ile konuştum. İkisi de basın bülteninden bilgileri olmadığını söyledi. Merak ediyorum, başkanvekillerinin haberi yok, Ukrayna’da olup görüntüleri izlemeden yalanlama yazdıran Levent Bıçakçı’yı yanıltan kim? Medya danışmanı Ali Saydam’dan yazılı bir açıklama bekliyorum. Başkan ve başkanvekillerinin bilgisi olmayan bir basın bülteni kimin emri ile yazılmıştır. Niye imza Türkiye Futbol Federasyonu... Bu açıklamayı kaleme alan ya da aldıran çıksın oturup bir konuşalım, hatta istifasını yazmasına da yardımcı olalım. Çünkü orayı hak etmiyor... Bize kimse yalancı diyemez... Değil ki sorumluluklarını bilmeyenler! Doğan Özmekik cüzi bir maaşı olan kameraman. Sizler localarınızda maçı izlerken, emniyet yetkilileri ve özel güvenlikçilerin bir kısmı izlerken, o gerçeğimizi çekiyordu. O bu ülkeyi ve milli takımı sizden az mı seviyor? O işini yapıyor, siz yapmıyorsunuz! Bu işin peşini bırakmayacağız. Ya güvenlik meselesinde hep birlikte samimi olacaksınız, ya da koltuklarınızı boşaltacaksınız!Mehmet Ali Şahin’e güveniyorum. Ne demişti: İşini yapmayan gider!Sayın Muammer Güler, Sayın Vali... İl Güvenlik Kurulu Başkanısınız... Yasa size stadyum güvenliğine ilişkin ihmali bulunanların cezalandırılması görevini veriyor. Sizin de görüntüleri izleyip gereğini yapmanızı bekliyor, (muhtemelen bu basın bültenini yazdıran kişinin sorumluluğundadır) görüntüler gerçekse onu stadyumlara 6 ay süreyle almamanızı diliyorum. Federasyonun basın bülteninde pet şişe sevkiyatına emniyet yetkilisinin yardımına ilişkin nedense bir açıklama yok. Bundan “Buna diyecek bir şeyimiz yok” anlamını mı çıkartacağız bilmiyorum. Ama bu metni ciddiye almamı da yadırgamayın. Şaçma olsa da imza TFF, üstelik, “haber gerçek değil” diyorlar... Hadi işinizi iyi yapamıyorsunuz, bari susun... LÜTFEN! LÜTFEN İŞİMİZİ CİDDİYE ALALIM, FUTBOLUN ÇIKARLARINI KORUYALIM, AKILLI OLALIM!