Yengeç sepeti

Haberin Devamı ›
1.5 yıllık icraatı boyunca futbol kamuoyundan ve kulüplerden ciddi bir destek gören, saygı kazanan Hasan Doğan’ın, Kulüpler Birliği kararından sonra çekileceğini açıklaması, Başbakan’la, evinde yaptığı toplantıdan sonra tekrar Ayhan Bermek lehine çalışacağını ifade etmesi bir önceki yazımda öngördüğüm korkumu haklı çıkartıyor. Mertçe, yiğitçe ortaya çıkıp (Hasan Doğan ve Mahmut Özgener kendisine onun için çalışmayacaklarını söylediklerinde), “Ben ne olursa olsun bu seçimi kazanacağım. Doğruları iktidara taşıyacağım” diyen Ayhan Bermek takım arkadaşlarının seçim siyasetini bilmemelerinin bedelini ağır ödüyor. Seçilmesi halinde hiç haketmese de kendisini Levent Bıçakcı’nın akıbeti bekliyor... Yazık değil mi... Dün sabah Sheraton Otel’in koridorlarında Levent Bıçakçı yapayalnızdı... Futbol kaybetti... Futbol kaybedecek... Haluk Ulusoy için de durum farklı mı? Kendi aday olmadı, onu aday yaptılar. Onu davet ettiler. Spordan Sorumlu Devlet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in kendince haklı açıklamalarından sonra çarkettiler. Çekilse bir dert, girse bir dert. Devlete rağmen bu işi yapamazsınız! Kolkola yürümemiz gereken hükümetin etkin isimlerini karşınıza alırsanız, mesela kulüplere İddaa’dan gelen yüzde 10’luk payı yüzde 30’a çıkartamazsınız. Üstelik bakan, açık açık demedi mi, “Genel Kurul’u tekrar toplarım” diye. Seçime girsen, “Devleti tanımadı” olacak, seçime girip kazansan, rahat bırakılmayacaksın, girmesen Bermek’i yaralayacaksın.Sporun insanlara kazandırması gereken kaliteden, erdemden o kadar yoksunuz ki, iğrenç espriler yapılıyor. Her köşede, “Kaç top eteklik kumaş lazım” hesabı yapılıyor. Kimi kulüp başkanları, Haluk Ulusoy’a gidiyor, “Bizi anlamalısın. Kalbimiz seninle. Ama Belediyemizi karşımıza alamayız. Hükümeti karşımıza alamayız” diyor. Başkaları nasıl olsa kapalı oy verecek, “Endişelenme oyumuz senindir” diyor. Aynı adamlar, Hasan Doğan ve arkadaşlarına, “Haluk Ulusoy dönemi felaketti. Bu yürüyüşünüzü devam ettirin” diyor. Oluk oluk samimiyetsizlik akıyor.Bakan konuşuyor, CHP’liler konuşuyor, ANAP’lılar konuşuyor, kulüp başkanları konuşmuyor. Hiçbiri demiyor ki, “Susun kardeşim. Biz malımıza sahip çıkarız. Kim kazanırsa kazansın, yönetimin yanında oluruz. Oyunumuzu kendimiz güzelleştiririz. Bu oyun siyasetçilerin oyuncağı değil” diyemiyor. İnanıyoruz ki, bir gün futbol kazanacak! Muhakkak kazanacak...Eski kongrelerde silahlı adamların lobide dolaştığı konuşulurdu. Bu seçimde salonda mafya yok, siyaset var. Bu salonlar bir gün futbol adamlarıyla, futbol aşıklarıyla dolacak. Bir gün elbet bu olacak. Bir gün muhakkak futbol kazanacak!