Ayrılıklar da sevdaya dahil

Dün gece futbol müsabakasından ziyade hayata dair bir kesit izledik Ali Sami Yen Stadı'nda... Vedası kesin olan iki figür üstüne yazılıydı bütün senaryo... Birisi, Galatasaray tarihinin en büyük efsanelerinden biri Muslera, diğeri ise Sarı-Kırmızılı formayı giydiği üç yılda üç şampiyonluk yaşayan ve kulübünün bu başarıyı yakalamasında en büyük pay sahiplerinden biri olan Belçika efsanesi Mertens.
Haberin Devamı ›
Dün geceki kutlamalar harikaydı
Yenikapı'da, Türkiye tarihinin en kalabalık ama organizasyon açısından da bir o kadar fiyaskoyla dolu kutlamanın ardından Galatasaray Yönetimi bu kez işi sıkı tutmuş ve dört dörtlük bir organizasyonla tarihin en başarılı sezonlarından birine yakışır bir final organize etmişti. Gerçekten de maç öncesi ve sonrası düzenlenen bütün etkinlikler Galatasaray geleneğine yakışır cinstendi. Taraftarın maç öncesi düzenlediği koreografi, maç sonrasındaki törenlere sağladığı coşkulu katılım, futbolcuların, teknik heyetin, yönetimin ve aşçısından şoförüne kadar tüm kulüp personelinin aileleriyle birlikte bu etkinlik içinde yer almaları, 550 yıllık tarihsel geçmişe sahip bir kulübe yakışacak cinstendi.
Haberin Devamı ›
Maçtan ziyade veda töreniydi
Bu şölende hem hüzün vardı hem de sevinç. Hüzün yanı biraz daha ağır bastı. Artık kulübün sembolü haline gelen Muslera ile takımın futbol aklı, çimentosu Mertens'in vedası, Osimhen konusundaki belirsizlik, dün gece Başakşehir karşısında canla başla mücadele eden ama ya yetersizlikleri ya da uyum sorununu aşamamaları nedeniyle yeni sezonda takımda yer alamayacak olan bazı futbolcuların da ayrılacak olması, Ali Sami Yen'deki atmosfere hüzün bulutlarının çökmesini sağlayan unsurlardı. Aslında hepsi Galatasaray'a yakışan karakterde olan bu futbolcuların ayrılacak olması taraftarı gerçekten üzen bir durumdu.
Başakşehir takımına da alkış!
Başakşehir ligin iyi takımlarından biri. İyi bir kadrosu, iyi bir teknik heyeti ve iyi bir yönetimi var. Onun için de hemen hemen her sezon ligi üst sıralarda bitiriyorlar ve Avrupa Kupaları'na katılıyorlar. Maç öncesi Şampiyon Galatasaray'ı, tıpkı Avrupa'nın elit liglerindeki gibi sahaya çıkarken alkışlamaları ise takdire şayandı. Ülkemizde pek alışık olmadığımız cinsten bir centilmenlikti Boz Baykuşlar'ın jesti. Bunda, Başkan Göksel Gümüşdağ'ın payı olduğundan eminim diyeceğim, beni yalakalıkla yaftalayacak olanlara inat!
Okan Hoca kararını vermiştir!
Şampiyonluk kutlamalarından başı dönmüş, ipe un sermiş bir Galatasaray açısından ligin son haftasında oynanacak en zorlu rakiplerden biriydi Başakşehir. Cim Bom'un bazı oyuncularının Milli maçlar için ülkelerine gitmeleri, bazılarının rotasyon gereği saha dışında kalmaları, kulübe ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıkmaya itmişti Okan Hoca'yı. Aslına bakarsanız, Okan Hoca'nın yeni sezon planlaması için çok iyi bir fırsat olmuştu bu karşılaşma... Kimler gider kimler kalır! Daha doğrusu kimler gitmeli! Bence Okan Buruk bu konuda kararını vermiştir! Şampiyonlar Ligi'nde mücadele edecek bir takımda olmaması gereken bir hayli futbolcu var Galatasaray'da... Ve onları Okan Hoca'nın eleyeceğini düşünüyorum.
Haberin Devamı ›
Efe Akman’ın yapılanlara tepkisi
İsim vermek bana düşmez, çünkü ukalalık olur. Daha önce isim verdin, ukalalık yaptın diyorsanız, onda da haklısınız. Zira burada isim verirsem yine aynı isimleri zikredeceğim. Bunlar da tüm Galatasaraylılar'ın bildiği ve tepki gösterdiği isimler zaten! Sarı-Kırmızılı taraftarların tepkisinden bahsetmişken, Efe Akman’dan söz etmemek olmaz. Genç futbolcuya Yenikapı’da bazı taraftarların gösterdiği tepkinin herhangi bir izahı yok. Bir durun bakalım sabırsızlar! Bu çocuk, sizin de çocuğunuz olabilir. Yaptığınız son derece ayıptı ve o da dün geceki organizasyonda duygusal bir tepki verdi ve haklıydı. Sanırım tek suçu, uzun yıllar Galatasaray’a hizmet veren Ayhan Akman’ın oğlu olmasıydı! Altyapıdaki torpil olayı ise uzun ve çetrefilli hikâye ve bunun Akman ailesi ile hiçbir alakası yok. Kökeni, Fatih Terim ve onun yakın arkadaşı Al Yavaş’a kadar uzanan bir Florya İmparatorluğuna dayanıyor! Ve maalesef bugüne kadar hiçbir yönetim bu soruna çare bulamadı!
Barış Alper kesinlikle kalmalı
Altyapı denen kangreni şimdilik bir tarafa bırakalım ve gelelim sadede… Yeni sezonla ilgili bir iki kelam etmeden kendimi tutamayacağım! Osimhen ve Barış Alper kesinlikle kalmalı bana göre. Hadi, Osimhen için Arapların devreye girmesi ve inanılmaz rakamlar vermesi nedeniyle bir şey diyemeyeceğim ama Barış Alper asla satılmamalı. Bu kalitede bir oyuncuyu 50-60 Milyon Euro'dan aşağı alamazsınız. Üstüne üstlük Barış Alper'in takımdaki aile bütünlüğü için ne kadar önemli bir figür olduğunu dün geceki kutlamada bir kez daha gördük. Yönetim, üçe beşe bakıp Barış'ı gözden çıkarırsa, 2000 yılı UEFA Kupası zaferi sonrası yapılan hatalara düşer. Hatırlarsınız; o zaman da takımın en önemli aktörleri, başta komutan olmak üzere üç-beş kuruş uğruna Galatasaray'dan ayrılmış ve hazır olmadıkları maceralarda zebil-ziyan olmuşlardı! Galatasaray’ı da muhtemel bir Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğundan etmişlerdi!
Haberin Devamı ›
Muslera ve Mertens’i çok ararız
Neyse, konuyu daha fazla dağıtmayalım. Galatasaray'ın, Sarı-Kırmızılı takıma gönül verenlerin ekseriyetine göre yetersiz olan ve yeni sezonda birçoğunu göremeyeceğimiz kulübesi bile dün gece Avrupa Kupaları'na katılacak Başakşehir'i rahat rahat yendi. Ligimizin kalitesi açısından önemli bir karine! Tabii bunu düşünmesi gereken TFF Yönetimi, ancak düşünecek bir akla sahipler mi? Kesinlikle hayır. Emin olduğum şeylerden biri mevcut TFF'nin kesinlikle yeterli olmadığı, diğeri ise Türk Futbolu'na çok büyük katkıları olan Muslera ile Mertens'i uzun yıllar arayacağımız.
"Çünkü ayrılanlar hala sevgili"
Lakin, Türk futboluna damga vuran bu iki efsane ismi Galatasaray camiası asla unutmayacak ve sonsuza kadar isimlerini özlemle yad edecek. Kim bilir belki günün birinde yollar bir kez daha kesişecek. Çünkü sevenler asla ayrılmaz! Tıpkı büyük şair Atilla İlhan'ın ‘Ayrılık da Sevdaya Dahil’ şiirindeki dizelerinde olduğu gibi:
Rüzgâr uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
Mor kıvılcımlar geçiyor dağınık yalnızlığımdan
Onu çok arıyorum onu çok arıyorum
Her yerinde vücudumun ağır yanık sızıları
Çünkü ayrılık da sevdaya dahil
Çünkü ayrılanlar hala sevgili