Arama

Popüler aramalar

Kaybetmeden kazanamazsın

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

İrlandalı yazar Samuel Becket’ın edebiyat tarihine geçen şu sözleri, insanoğlunun hayata karşı verdiği yarışta en önemli anahtar cümlelerden biridir: “Hep denedin, hep yenildin. Yine dene, yine yenil. Daha iyi yenil!”
Nasıl ki, çocukluğumuzda düşe düşe yürümesini öğreniyorsak, her düşüşümüzde, yeni adımlar atabiliyorsak, yaşam serüvenimiz de aynen öyledir. Düşe kalka ilerleriz. Her düşüşümüzden yeni dersler çıkarırız, rotamızı ona göre belirleriz. Hayata karşı verdiğimiz savaşımızdaki başarımız, alacağımız yenilgilere bağlıdır. Ne kadar çok yenilgi, o kadar çok ders ve tecrübe. Kazanmak ancak bu silsileyle mümküdür. Ancak bunun için de mücadeleye çıkmamız gerekir. Mücadele vermeden yenilemezsin de, kazanamazsın da... Önce arenaya ya da ringe çıkacaksın. Hangi alanda olursa olsun. Kafanı gözünü yaracaksın. Dövüleceksin. Vurulacaksın. Örseleneceksin. Yara bere içinde kalacaksın. Ve sonunda kazanacaksın. Başka yolu yok.
İşte dün Pekin’de ringe çıkan 17 yaşındaki Furkan Ulaş Memiş’in hocası Cahit Süme, hayatın bu en temel ilkesini bir kenara attı. Öğrencisinin mücadele etmesine izin vermedi. Sonuna kadar savaşıp yenilmekten onu mahrum bıraktı. Ona pes etmeyi öğretti. Oysa genç Furkan ringde kalmalıydı. Daha iyi dayak yemeliydi. Yediği her yumruk daha derin izler bırakmalıydı, yüzünde ve ruhunda. Kazanmasını ancak böyle öğrenebilirdi Furkan, ama olmadı. O havlu Furkan’ın ruhunu paramparça etti. Ve ringin her yanına saçtı ruh parçalarını. Toplamak yıllar alacak.