Anlat Başkan!

Haberin Devamı ›
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Roberto Carlos transferini taraftarlarımız yaptı’’ diyor kürsüden Uzunköprü Fenerbahçeliler Derneği’nin kutlama gecesinde. Kendi ceplerinden yaptırıp dağıttıkları 10 bin formadan, yılda 350 bin lisanslı forma satan bir noktaya gelindiğini, gözleri parlayarak ve gururla anlatıyor.İnce bir mesaj veriyor bir taraftan da; “En çok piyango biletini bu dernek sattığı için, o yüzden bizzat geldim” diyor. Dilenenlerin sefa, direnenlerin de cefa döneminin bittiğini ilan ediyor aslında bu konuşmada.Taraftarın kombinesiyle, formasıyla yapıldı o 52 bin kişilik stat, devlet kaynaklarının peşkeş çekilmesiyle değil. Bilen biliyor da, bilmeyenlere kalın harflerle not düşelim; Fenerium’un isim babası da yine Sarı Lacivertli taraftarlar. Fenerbahçe taraftarı mücadelenin nasıl yapılacağını çok iyi öğrendi artık. Kuru kuruya lafla, isyanla olmuyor. Daha iyi, daha doğru ve hepsinden önemlisi daha efektif taraftar olabilmekle doğru orantılı her şey. Yani karanlığa küfretmek değil, bir mum daha yakabilmektir gerçek mücadele. Çünkü güçlü olmayana ‘barış’ hayaldir. şu potansiyel, Dünya’da hangi kulüpte var? Sadece Türkiye’de en az 20-25 milyonluk bir taraftar kitlesi. Bu sempatizanların hepsi oyunun içine çekilirse, hepsi bir forma bir anahtarlık alsa, hepsi taraftar kart sahibi olsa, kombine sayısı 50 binlere ulaşsa, kulübün üye sayısı 1 milyona çıkarılırsa neler olur düşünebiliyor musunuz? Şimdilik ülkenin ekonomik koşulları buna elverişli gibi gözükmese de, bu potansiyel hep var. Yani işlenmeyi bekleyen müthiş bir yer altı zenginliği gibi. Buna bir de Türk Cumhuriyetleri ile Dünya’ya yayılmış Türkler’i ekleyin. Bir de öyle düşünün.Söyleyelim, Dünya’nın en büyük kulüpleri sponsorluk ve forma satışları konusunda artık en üst, yani doyum noktasında. Fenerbahçe ise yeni keşfettiği bu Dünya’da henüz emekleme aşamasında. Potansiyelinin yüzde 1’i bile değil vardığı nokta. Renklerini, kulüplerini kupalar için, şampiyonluklar için yani sevinmek için sevenlerin yerini yavaş yavaş, durumdan, zamandan ve skordan bağımsız olarak sevebilenler almaya başladı. Sevgili Aziz Başkan, artık mahcubiyeti bir yana bırakıp, göğsünü gere gere ve haykırarak taraftarlara çağrıda bulunma zamanıdır. “Forma satışları şu, kombine satışları da şu rakama ulaştığında, Dünya’daki her futbolcuyu, her hocayı alabiliriz” diye kışkırtıcı bir hedef koymalısınız. Yeryüzündeki bütün Fenerbahçeliler’i oyunun içine çekmek adına bu çağrıları sık sık yazılı ve görsel medyada dile getirmeli, bıktırana kadar tekrarlamalısınız. Devrim ve evrim sürecinde sıçrama yapma, adımları hızlandırma fırsatı hiç olmadığı kadar elinizde. Tam zamanıdır!