Ateşten gömlek
Olan oldu, biten bitti. En kritik en önemli zamanlar Daum kaosuyla heba edildi. Taraftarın sinirleri de daha sezon başlamadan laçka oldu.
Haberin Devamı ›
Sonunda Aykut Kocaman imzayı attı. Attı ama ateşten gömleği de giydi. Daha doğrusu giydirildi. Çünkü kendi sözleriyle çelişme pahasına kabul etti bu görevi. Onu bu kulüpten gönderenler ve o zihniyetin sözcüleri şimdiden ateş etmeye başladılar bile.
Aykut Hoca bütün bu olan bitenlere rağmen bu şartlarda bu görevi kabul ettiyse, bunu sadece Fenerbahçelilik adına göze almıştır. Ne para hırsıdır derdi, ne de makam. Hatta bir anlamda tenzil-i rütbe sayılır.
İnşallah kendi devrimlerine, sözlerine ve değerlerine bir anda sırt çevirebilenler, Aykut Hoca’ya da sırtlarını dönmezler. İnşallah onu da ortada bırakmazlar. Çünkü bu hamlenin samimi bir tercih olup olmadığı konusunda herkesin çok ciddi kuşkuları var. Çünkü ‘bir kurumsal, iki durumsal’ gidişat nedeniyle sicilleri berbat. Umarım bu kez bizi yanıltırlar.
Daum ile medeni koşullarda bir saatte halledilebilecek iş, bir aylık utanç verici serüvene dönüştürülünce Aykut Kocaman’ın basacağı zemin de sabote edildi. Taraftarın morali allak bullak edilip, sinir küpüne döndürüldü. Ve Kocaman şimdi bu öfke, sabırsızlıkla ve tahammülsüzlükle de baş etmek zorunda. Teknik adamlık ve sportif direktörlüğün yanında paratoner ve canlı kalkan görevi de var artık. Allah kendisine kolaylıklar versin.
Haberin Devamı ›
Şu veya bu görevde fark etmez; Aykut Kocaman, Vefa Küçük gibi bir beyefendinin kafasına konulan o rakı bardağından alınan rövanştır. Pespaye zihniyet ile devrim zihniyeti ayrışmasının zirve noktasıdır. O yüzden de sembol isimdir. Harcanırsa gerçekten çok yazık ve ayıp olur.
İmza töreninde ‘savaşan bir Fenerbahçe’ yaratma sözünü verdi. Taraftarın gönlünde bir türlü bitmek bilmeyen o özlemi dillendirdi. Futbolun en sıradan ve basit olgusu bu kulüpte ‘ütopya’ya dönüşebiliyor işte.
Sezon açıldı, hoca nihayet değişti. Eee, elbette sistem de değişecek. Şampiyonlar Ligi ön elemesi kapıya dayandı. Gidenler gitti ama kimlerin geleceği hâlâ muamma. Bu tablo, sistemsizliğin, plansızlığın ve durumsallığın zirvesidir. Çünkü büyük idealler, küçük heveslere kurban edilmiştir.
Sevgili Aykut Hocam sen neye hazırsan, o da senin için hazırdır.
Bu ahval şerait içinde yegane vazifen tabelada farklı yenik olsa da, mücadelede ve takımdaşlıkta sahadan her zaman farklı galip ayrılacak bir Fenerbahçe oluşturmaktır.
Kolay gelsin.