Avantadan lavanta

Haberin Devamı ›
Zahmetsiz rahmet, yani üretmeden tüketme arayışları, sokakları çeteden, kapkaççıdan, gaspçıdan yürünemez hale getirdi. Güven duygusu iğfal edildi, toplum ablukaya alındı. Herkes şikayet etti, ama kimse üzerine alınmadı, sorumluluk kabul etmedi. Halbuki süt neyse, kaymak da o değil mi? İkisi birbirinden bağımsız olabilir mi?Şu futbolda yaşanan duruma bir bakın. Futbolun düşürüldüğü hale bir bakın. Futbolda hangi aktörlerin başrol oynadığına bir bakın. Sonra da çıkarları için, bu ahlaksız senaryonun yaratıcılarını kahraman ilan eden, onlara kur yapan şakşakçılara bir bakın.‘Kankalararası piyasa’da kur farkları da ayrı, çapraz ve çapraşık kurlar da... Göz göre göre milletin arazileri devlet tarafından ‘peşkeş’ çekiliyor, kimseden ‘gık’ çıkmıyor. Delegasyon ulufeye bağlanmış, kulüplerin paraları keyfi olarak çar çur ediliyor, kimseden ‘tık’ yok.Federasyona bildirilen futbolcu ücretlerindeki abukluğu bilmeyen var mı? Hangi kulüp doğru, hangisi düzmece beyanda bulunmuş? Bunu soran ve sorgulayan var mı? Bu ülkede UEFA kriterleri mi geçerli, paşa gönül kriterleri mi?Maç biletlerinin üzerinde yazılan rakamın yüzde 65’i vergiye gidiyor. Yani neredeyse pavyon vergisi ödüyor taraftar. Çıt yok. Üstelik naklen yayın gelirlerinden pay alan federasyon bu biletlerden de yüzde 15 pay alıyor. Sonra o paralarla, Japonya’ya, Güney Kore’ye kıyak geziler düzenleniyor. Herkes sus pus. Peki neden?Deplasmana giden büyük takım taraftarlarına, pavyon tarifesinden maç bileti satılıyor. Federasyon göz yumuyor. Bütün statlarda, tuvalete gitmek ağır bir zulüm, fiziki koşullar yıllardır aynı. Peki Federasyon ne yapıyor?Hangi kulüplere, hangi kriterlere göre, ne kadar para yardımı yapıldı? Miktar ve öncelik nasıl belirlendi? ‘Çıt’ yok.Dün Haluk Ulusoy’un yanında olanlar, evini ziyaret edip ‘gazamız mübarek olsun’ diyenler, bir gecede nasıl saf değiştirdi? Peki Cem Papila diye ağlaşıp, yıllardır senaryo yazanlar; ‘O’ seçimi kazandığında gözleri dolan, kupayı da babasına götürenler başkanları için ne düşünüyor? Değişen ne? Papila, Ulusoy’un hakemi değil miydi?Sorulara yanıt bulamadıysanız, yazının en başına dönün ve Mustafa Kemal’in sözlerini bir daha, bir daha, bir daha okuyun. Ya da ben size ‘En Güzel RİYA Tabirleri’ kitabını göndereyim!Demek ki neymiş; futbol bir takım oyunu içinde bir başka takım oyunuymuş. O takımdan ayrı düz koşu yaparsanız da, 3 yanlış, 1 doğruyu götürürmüş.