Bu bir direniş destanıdır!
Haberin Devamı ›
Büyük bir kurgunun gönüllü figüranlarına karşı, kendi yazgısının başrolünü üstlenerek ve savunarak meydan okudu. Abluka ittifakı tarafından korkutulmak, sindirilmek isterken, korkuyu salan, dizleri titreten kendisi oldu.
Galatasaray haklı olarak beraberlik avantajının üstüne yatmaya çalıştı. Öyle ki; ilk yarıda top kullanma istatistiği uzak ara Fenerbahçe lehine yüzde 70-yüzde 30 gibi orantısızlığa ulaştı. “Çubuklular” golü bulamayınca “parçalılar” ilk yarıyı şampiyon kapattı.
İkinci yarıda Sarı-Lacivertliler yine arayan ve zorlayan, Sarı-Kırmızılılar pusuya yatan ve oyalayan taraftı. Dia’nın amatörce kırmızı kartı rakibe verilmiş bir hayat öpücüğüydü. Böyle bir maçta rakibe bundan daha iyi bir kıyak yapılamazdı.
Fenerbahçe’yi bu da durdurmadı. Elinden ve yüreğinden geldiğince yüklendi ama olmadı. Giden bu şampiyonluk diğerleri gibi travmatik ve dramatik değildir. Kadıköy’de yazılan onurlu bir başkaldırı efsanesidir. Fenerbahçeliler bu kadroyla,bu hocayla bu futbolcularla ne kadar gurur duysalar azdır. Yönetime düşen taraftarlarla ortak bir kalkışma yaparak, kadro kalitesini 2-3 katına yükseltmektir.