Çok güzel hareketler

Haberin Devamı ›
Madem güvenlik güçleri gereğini yapmıyor, madem yasa işletilmiyor, madem yapanın yanına kâr kalıyor, madem ki her melanetin ceremesini yalnızca kulüp çekiyor, o halde gereğini de kulüp yapmaya mecbur.
Bakın bizdeki yasanın 5’te 1’i bile olmayacak hafiflikteki yasayla, İngiltere şiddeti felsefe haline getirmiş holiganları ayıkladı tribünlerden. Kalıcı bir temizlik yaptı. Nasıl becerdiler peki? Çok basit; sadece yasayı tavizsiz uygulayarak. Uygulanmayan yasa, yasa değildir çünkü. Yaptırımsız kaldıkça güçlenir, azdıkça azar ve pervasızlaşır bu tribün teröristleri... Tehdidin boyutu daha da büyür. “Bu adamlara polis de, savcı da, kulüp de dokunamıyor” diye düşünen gerçek taraftarlar siner, küser ve sonunda da her şeyden bıkıp tribünden kaçar.
Sonra “verin bize şu kadar para ya da şu kadar bilet yapmayalım” devr-i alemi sürer gider. “Vermezseniz sahaya yabancı madde atarız, vermezseniz sahaya atlarız, vermezseniz küfür eder sahayı kapattırırız, vermezseniz futbolcu, teknik direktör ve yönetim aleyhine bağırırız” tehditleriyle yöneticilerin de elleri kolları bağlanır. Ne güzel tezgah değil mi?
Tekrar söylüyorum, kendi kulüplerine bu hainliği yapanlar, bundan rant sağlayanlar yaptırımsız kalıyorsa, bu, kulüplerin ve devlet görevlilerinin zayıflığıdır. “Suçlunun serbest kaldığı yerde, mahkeme hüküm giyer” demiş ünlü bir düşünür.
Bu forma bile giymeyen güruhları besleyen, kollayan, takımı kollama adına tehdidine boyun eğen, şikayetçi olmayan, görüntülerini teslim etmeyen, kulübün yüzbinlerce, milyonlarca dolarlık zararını tazmin için dava açmayan yönetimlerin hepsi zayıftır, korkaktır. Dahası suç ortağıdır, yardım ve yataklık etmektedir, işbirlikçidir.
Gerçek taraftar, kulübüne 3-5 kuruş kalsın diye yemesin içmesin, çoluk çocuğunun rızkından feragat edip forma alsın, bilet alsın, kombine alsın, lisanslı ürün alsın. 5-10 geri zekalı yaratık bir çakmak, bir su şişesi, bir çakı atarak ya da sahaya atlayarak milyonlarca dolarlık zarara yol açsın. Manevi kayıpları, puan kayıplarını ve bunun sonuçlarını saymıyorum bile...
Son iki gelişme umut vericidir. Fenerbahçe gereğini yapmıştır. Beşiktaş da nihayet uyanmıştır. Dahası İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın da gereğini yapmıştır.
İnşallah popülizme teslim olmadan, eğilip bükülmeden bu kararlılığı devam ettirirler. Savsaklanan yasanın işlemesi için ilgili birimleri zorlarlar.
Ancak bir şey daha var; ‘kullanılmak’ için kendini ihaleye çıkaran bu adamları besleyen, kollayan ve kışkırtan, yol haritasını dikte eden ‘ağır abi’lere de dava açılmalı. Suça teşvik ve suçu övmek de suç değil mi?