'Dosttuk' maçı!

Haberin Devamı ›
Amaç, gurbetçilere bir nebze memleket havası aldırmak desek, bu da hiç inandırıcı değil. Basbayağı, doğrudan, açık seçik sadece ve sadece para maçı bu. Transfer fiyaskolarından ve tazminatlardan delinen bütçeyi gurbetçilerin cebinden yamalama kurnazlığı... Maçta ne futbol önemliydi, ne spor, ne de skor. Pekii, ‘bir avuç Euro için’ Avrupa maçları öncesi bu gerginliği ve sakatlık riskini göze almaya değer miydi?
Yoksa iki kulüp, daha sezon başlamadan neden böyle riskli bir işe kalkışsın. Hele hele Pingel olayından Fenerbahçe’nin ağzı yanmışken... Adama, “TSYD Kupası’nı niye kaldırdınız o zaman?” diye sormazlar mı?
Yarım yamalak hazırlanmış eksik kadrolar, sarı kartlar, kırmızı kart, sahaya atılan taşlar, meşaleler, anonslar; yani ‘dostluk’ maçı kandırmacası daha ilk yarıda çöktü. Olsa olsa ‘dosttuk’ maçı demeli. Dövüş ve söğüş eksenli bir gereksizlik!
İki takımın yarı bütçesine sahip takımlar, Avrupa Kupaları’nda final, yarı final oynuyor her yıl. Bıraksınlar bu göz boyama işlerini, en azından UEFA Kupası’nda yabancı bir ülkede final, yarı final oynasınlar da kimin kazandığına bakmadan gururlanıp alkış tutalım.
Tek sahici yanına gelince; yeneni uyuşturup, yenileni uyandıracak bir maçtı. Fenerbahçe, Andre Santos ile Galatasaray’ın alarm ziline bastı. O kadar.