Arama

Popüler aramalar

Eksiklik ve sakatlık

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Yenilse bile sahada ölümüne mücadele eden, hırsıyla, inancıyla, inadıyla rakipleri ezen bir takım hayal ediliyordu. Fenerbahçe’ye yapılanların hesabını sahada soracak, bütün eziyetlerin rövanşını alacak, saha dışındaki yıkılmaz direnişin aynısını sahada sergileyecek bir takım rüyası kuruyordu.
Fenerbahçe, sisteme ve kurguya meydan okumak için takviyelenmek yerine, kadro yapısı ve oyun sistemiyle oynamanın derdine düşünce, yedi düvelin yapamadığını yaptı kendine.. Kavga ekseninden saptı. Dış zulüm bitti, iç zulüm başladı. Mesele değişimse eğer o sene, asla bu sene değildi. Zamanlama tepeden tırnağa yanlıştı. Bu saçmalıklar, savrulmalar, kırgınlıklar ve kızgınlıklar yaşanmamalıydı.
Olanlar oldu. Gelelim şimdiki meselelere... Bu takım en iyi maçında bile yüzde 30 kapasiteyle oynuyor. Bu dediğim sadece futbolu kapsamıyor. Hem beceri hem fizik gücü hem motivasyon hem konsantrasyon hem yardımlaşma hem de mücadele anlamında...
Takımın fizik gücü zayıf
1-Fenerbahçe bir türlü rakip defansa basamıyor, basmıyor. Ama tüm rakipleri Kadıköy’de ve deplasmanda bunu Fenerbahçe’ye yapıyor. Rakipler Fenerbahçe forvetlerini döndürmezken, Fenerbahçe rakip forvetlere 2-3 hamle yapma ve rahat rahat paslaşma olanağı tanıyor.
2-Orta saha var mı yok mu hâlâ belli değil, rakipler elini kolunu sallayarak rahat rahat geçebiliyor. Ayrıca ya ileri çıkmıyor, ya çıktığında geri gelmiyor, ya da hiçbir mücadeleye girişmeden, hamle teşebbüsünde bile bulunmadan anında geri geri kaçıp rakibi seyretmekle yetiniyor.
3-Takımın fizik gücü kötü ve dikkati de son derece zayıf. Herkesin Sow kadar kuvvetlenip, Kuyt kadar dikkatli ve oyunun içinde olması şart. Çalınan veya çalınmayan düdüklerden sonra takım 3-5 saniye oyundan tamamen kopuyor. Bu sırada atı alan da Kadıköy’ü geçiyor. Bu tuhaf sorunu çözmek de Aykut Hoca’nın en temel ve olmazsa olmaz görevi...
4- Fenerbahçe gol yedikten sonra panikliyor, gol attıktan sonra da duruyor ya da geri yaslanıyor. Oyunun en başından itibaren rakibe basmak varken, gol attıktan sonra maçı koparmak için saldırmak varken, ancak gol yedikten sonra panik atak halinde şuursuzca çullanıyor.
5-Defans, orta saha ve forvet hattı arasında uçurum kadar mesafe var. Her hat, ayrı bir takımmış gibi oynuyor. Öyle olunca Fenerbahçe hem üretken olamıyor hem fazladan yoruluyor. Topu çok zor kazanıp çok kolay ikram ediyor. Kabus da, müsibet de kaçınılmaz oluyor.
Fenerbahçe taraftarı maçtan yenik ayrılsa bile mücadelede açık farkla galip gelen, ayakta alkışlanmayı sonuna kadar hak etmiş, “helal olsun” dedirten bir takım istiyor.