Her maç derbi
Haberin Devamı ›
Kralların, imparatorların ve padişahların egemen olduğu bir düzende, adaletten, hukuktan ve gerçeklerden dem vuran herkes ‘korsan’ ilan edilir. Güce tapan icazetli soytarılar da propaganda zeminini hazırlar. Bu hiç de sürpriz değil. Ancak cesaretin bittiği yerde esaretin başlaması da tarihin değişmez kuralı.
Kayserispor Menaceri Süleyman Hurma, “Erdemler değişmiş” derken, bu ağır tahribatı ve tahrifatı, ince bir üslupla tarif ediyordu. Zarif, derin, ama kökten bir itirazdı bu.
“Öldüreceğine korkut” demiş biri, “Korkunun ecele faydası yok” demiş diğeri.
Efendilerine koşulsuz biat edip, susarak ödül bekleyenlerin düştüğü durum herkesin malumu... “Bütün bildiklerimi açıklayacağım” tehdidiyle istediğini elde edenlerin de...
Futbol ciddi bir iştir ama düzene teslim ya da ortak olmayı reddeden takımlar için çok daha ciddi bir iştir.
Zico, “Artık her maçımız final” diye bir cümle kurdu, puan farkını kastederek. Oysa, Fenerbahçe’yi çalıştırıyorsanız, ‘artık’ ya da ‘bundan sonra’ diye bir kelimeyi sözlükten çıkarmak zorundasınız. Bu takımın her maçı, hem karşı çıktığı bu düzenle, hem de iç ve dış düzeneklerle bir derbi niteliğindedir. Fenerbahçe tüm maçlara derbi ciddiyeti, motivasyonu ve bilinciyle çıkmak zo-run-da-dır.
Şimdi Kadıköy’de, Fenerbahçe’nin mutlak kazanmak zorunda olduğu kritik bir Galatasaray maçı var. Mutlak diyorum, çünkü puan kaybı konusunda bütün marjlarını daha ligin ilk yarısında tüketmiş durumdalar.
Kaldı ki, Şampiyonlar Ligi vizesi de içerde ve dışarda oynanan maçlardan alınacak sonuçlara bağlı. Yani ligdeki her karşılaşma, aslında Devler Ligi’nde olabilmek için bir ön eleme maçı niteliğinde.
Fenerbahçe, Saracoğlu’ndaki son derbide güzel bir oyunla daha ilk yarıda 2-0’ı bulup rahatlamıştı. Bundan rahatsız olan bazı provokatörler, Galatasaray’ı motive etmek için Mondragon’a yabancı madde yağdırmış, sahayı kapattırmak için de elinden geleni yapmıştı. Aynı adamlar, aynı senaryoyla bir kez daha sahne alabilir. Biz şimdiden uyaralım!