Arama

Popüler aramalar

İşte bu...

Haberin Devamı

Korkak, sinik ve ürkek değil, korkutan ve sindiren... Skordan bağımsız, mücadelesi, hırsı ve iştahıyla taraftarına “helal olsun” dedirten, ayakta alkışlatan... Öpülmek için yanağını uzatan değil, “ısıran” bir Fenerbahçe.. Demek ki isteyince oluyormuş!

Böyle yardımlaşır ve “takım” anlamında “tamam” olursan, kim oynarsa oynasın, kadroya kim girip kim çıkarsa çıksın asla “eksik” olmazsın, asla “sakat”a gelmezsin. Beden ve yürek sağlam olunca kafa da çok iyi çalışıyor. Bu kadar hafta bu kadar üst üste kafa golü var mı bilmem Sarı-Lacivert istatistiklerde.. Ahkam kesmeden işi ehline yani Tamer Bağlan’a havale edelim. Eldeki kadronun futbol, mücadele ve skor kapasitesi tartışmasız bu maçtakinin en az 2-3 katıdır. Yeter ki kendilerinin, giydikleri formanın ve mensup oldukları camianın “farkında” olsunlar. Böyle oynadıkları sürece yenilseler bile alkışlanırlar. Göze çarpan tek eksik, oyunu çok iyi okuyacak ve yönlendirecek yetenekli
ve bitirici bir 10 numara... Alper kendini bulmaya başladı. Caner ‘şuur’ sorununu halletmek üzere.. Kayseri’deyken “acı kuvveti” ile rakiplerini pes ettiren ve kasırga gibi esen Topuz, “meltem” şiddetinde de olsa esmeye başladı. Darısı Valencia’daki oyunuyla Fernandez gibi yeteneği sürgüne gönderen Mehmet Topal’ın başına diyelim. Sarı-Lacivertli taraftarlar gol attıkça gol yemiş gibi iştahlanıp hırslanan, gücünü, mücadelesini, kondisyonunu ve takımdaşlığı son düdüğe kadar en üst boyutlarda ortaya koyan, direnen, isyan eden ve asla teslim olmayan bir Fenerbahçe istiyor. Tıpkı 3 Temmuz sürecinde kendilerinin ortaya koyduğu sarsılmaz irade gibi..

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü