Arama

Popüler aramalar

Kader anı

Haberin Devamı

Buz gibi gecede, herkesin yüreğini ısıtan mücadele ve futbol vardı.
Galibiyete mutlak ihtiyacı olan Ay-Yıldızlılar, 1-0 geri düşmelerine rağmen istediğini aldı ve heyecanı Bosna maçına taşıdı. Maçın en belirgin kader anı, İbrahim Kaş’ın yerini Gökhan Gönül’e bırakmasaydı.
Topa hakim olan, ne istediğini ve ne yaptığını bilen takım Türkiye’ydi. Ancak öne geçtikten sonra uzun bir süre bocaladığımız ve yüreklerimizin titrediği de bir başka gerçek. Top şişirme alışkanlığından kopup, yerden ve dikkatli oynadığımızda ne kadar etkili ve yetenekli bir takım olduğumuzu herkese gösterdik. Emre, boş işlerle uğraşmayı bırakıp, futbola odaklandığında neleri becerebildiğini kendisi de gördü. Mehmetçik Aurelio, bu takımın sigortası, deprem kazığı. Formda bir Nihat, olmaz zamanda olmazları başarabilecek bir güç.
Arda, bir soğukkanlılık abidesi. Norveç’in direncinin düştüğü anlarda, Yusuf değişikliğini anlayamadım. Nitekim, az kalsın tura mal olacak bir hata yaptı. Ancak şans melekleri yanımızdaydı. Şimdi her şey Ali Sami Yen Stadı’ndaki Bosna-Hersek maçına bağlı. İlk maçta olduğu gibi, “çantada keklik” saygısızlığını tekrarlarsak, yine tokat yiyebiliriz. Bu kritik mücadelede taraftarımız, Ali Sami Yen’i tıka basa doldurmalıdır. Milli takım Moldova maçından sonra ilk kez güzel futbol oynadı. Spor medyasının uzun süredir dile getirdiği, jenerasyon değişimi gerekliliğinin ne kadar haklı olduğunun kanıtıdır.
Gruptan çıkmamız bizi çok sevindirecek ama, Türk futbolunun birçok sorununu da ertelemiş olacak. Umarım finallere gitmeden bu hesaplaşmayı da yaparız. Çünkü bu hesaplaşma yapılmazsa, bu galibiyete gelecek inşa etmeye kalkarsak, Türkiye’yi ileride benzer sıkıntılar bekleyebilir.

Yazarın Diğer Yazıları
Tümü