Arama

Popüler aramalar

Kantarın Topuz'u

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Mehmet Topuz olayı Türk Futbol Tarihi açısından çok önemli bir dönüm noktasıdır. Olabilecek en hayırlı iş bu meselenin FIFA nezdinde çözülmesi ve çıkacak kararın değişmez bir milat haline gelmesidir. Bu müsibetten bir hayır çıkacağına inanıyorum.
Sarı-Lacivertli taraftarlar Mehmet Topuz’u öteden beri hiç sevmemişti. Bunun nedeni de Fenerbahçe maçlarındaki antipatik davranışlarıydı. Dahası sadece bu 2 maçta ortaya çıkması, kalan maçlarda bezgin bir hayalet gibi dolaşması...
Aziz Yıldırım’a “Fenerbahçeli’yim”, Ergun Gürsoy ve Fatih Gökşen’e “Galatasaraylı’yım”, Lig Tv’ye “Kayserisporlu’yum” ve şimdi de “Beşiktaşlı’yım” söylemleri... Bir hafta önce de “Hepsi olur da Galatasaray asla olmaz, çünkü beni 5 yıl oyaladılar” diye bir başka tuhaf açıklama yapmıştı. Eee, 13 Galatasaray maçında tek galibiyet görmemesini, bunun da ötesinde o maçların çoğunda futbol yerine saklambaç oynamasını kim, nasıl yorumlar, bilmem. İtiraz mı bu, yoksa itiraf mı?
Aslında bu saatten sonra her takımda oynar da, sadece Fenerbahçe’de oynayamaz. Topuz, ne söylediğini de, ne yaptığını da bilecek bir halde değil. Ancak kendisine o sözleri ezberletenlerin işlerini çok iyi bildikleri kesin. Tıkıştırıldığı ve abluka altında tutulduğu odada murdar edilmiştir. Burası da kesin.
Zaten yüzündeki ifade, gözündeki bakış, sesindeki tonlama ne hale getirildiğini ortaya koyuyor. Menaceri de, bağlandığı televizyon programında, “Sinir krizi geçiriyor, hüngür hüngür ağlıyor” diye beyanda bulunuyor. Çocuğun yaşadığı drama üzüldüğünden değil tabii ki, kendi çıkarları için duygu sömürüsü ve şark kurnazlığı yaparak.
Fenerbahçe düzgün, kurallı ve olması gereken yolu seçmiştir. Beşiktaş ise tünel kazmayı tercih etmiştir. Bu, çağdaşlık ile 1970 model ‘futbolcu kaçırma’ geleneğinin kesiştiği, çarpıştığı ve ayrıştığı kavşaktır.
Fenerbahçe ve Kayserispor Türk futbolunun geleceği adına bu hukuk savaşını, büyük bir kararlılıkla sonuna kadar sürdürmelidir. Buradan çıkacak karar, küçük kulüplere karşı ilkel yöntemlerle yapılan ayartma taarruzlarının da önünü kapatacaktır. Bakalım Özgener Federasyonu ne yapacak?
Son noktayı da “Değiştirilemeyen düzen kötüdür” diyen Publilius Syrus’un sözüyle koyalım: “Suçlunun beraat ettirildiği yerde, hakim hüküm giyer.”