Kaos ve utanç

Haberin Devamı ›
Türk futbolunun, koltuk hırsı ve ihtiras uğruna düşürüldüğü duruma bakar mısınız? Bu utanç, ancak Haluk Bey ve medyadaki şakşakçıları için gurur tablosu olabilir. Bir de, onu vatan savunur gibi destekleyip, bazen de karşısına geçen karakter ve duruş abidesi rüzgar güllerine!
Yasa gereği 30 gün içinde yani 3 Ocak’ta Genel Kurul’u toplaması gerekirken, hukuki ayak oyunları ile bunu 27 Şubat’a atmak isteyen Haluk Bey’in ve kurmaylarının planı bozulmuştur. Amaç ilk olarak buradan 1,5 ay vurmaktı. Ayrıca Genel Kurul gündemine ‘seçim’ maddesi koydurmayıp, bunun oylamasını da burada yaptıracaklardı ve 30-45 gün daha kazanacaklardı. Seçim sürecinde yine hukuki oyunlar ile sezon sonuna kadar oyalayacaklardı. Hukuku utanç verici satranç oyununa döndürenler, tokadı yine hukuktan yedi ve sonunda Türk futbolu kayyuma emanet edildi.
İşi sezon sonuna kadar uzatabilseler, bambaşka hesapları vardı. Tüm kulüp başkanlarını Avrupa Kupası finallerine götürüp, 1 ay boyunca ağırlayacaklarını daha önce açıklamışlardı. Kulüplerin parasıyla oluşturulan ulufe düzeni reflekslerini bir kez daha gösterecekti. Tıpkı Dünya Kupası’nda yaptıkları gibi. Haluk Bey o koltukta kulüplere, yani futbolun gerçek sahiplerine rağmen oturmakta neden bu kadar ısrarcı peki!
Medyanın, hukukun hukukla ihlal edilmesi oyununu görmezden gelmesi, hatta göz yumması mesleki açıdan yüz karası bir durumdur. Türk futbolu yeniden, bir başka kaosun içine göz göre göre sürüklenmiştir.
Eski hakem Metin Tokat, “Bir hakemin bu sistemde temiz kalması çok zor. Ulusoy gitmeden bu işler düzelmez” deyip, Bülent Yavuz ve Mustafa Çulcu ile Ulusoy arasındaki sırlardan ve pazarlıklardan söz ediyordu. Ancak umursayan olmadı bile. Tıpkı Ulusoy’un eski arkadaşı Hüsnü Hayali’nin ‘derin’ ifşaatları ve itirafları gibi, arada kaynadı gitti.
Federasyon kanadı, kayyum heyeti arasında Lütfi Arıboğan’ın da bulunmasını, cüretkar bir saldırganlıkla ‘nifak’ olarak nitelendiriyor. Bu kelimeyi kullanma cüretini kendilerinde nasıl buluyorlar acaba! Nifak, şaibe ve kaos gibi kelimeler Ulusoy döneminin hit kavramları oldu. Futbol, oyun içinde oyun haline getirildi.
Haluk Bey’in büyük destekçilerinin, şu olanlar karşısında biraz utanıp, yüzleri kızarıyor mudur acaba?