Kendinizden memnun musunuz?

Haberin Devamı ›
Bir maç “galiba bir şeyler değişiyor” hissine kapılıyorsun, ertesi hafta değişen hiçbir şey olmadığı gerçeğini herkesin yüzüne tokat gibi çarpıyorlar. Bu ne tür bir savrulmak, ne tuhaf bir yalpalamak? Bir hafta “maşallah” dedirten futbolcu, ertesi hafta hayalete dönüyor. Bu böyle nereye kadar gider?
Geçen seneki oturmuş kadrosuna çok ciddi takviyeler yapmış Fenerbahçe’nin, lige yeni çıkmış toplama ve eksik bir takım karşısında ürettiği/üretebileceği futbol bu mudur? Sanki Kayseri Erciyesspor ile değil de Inter’le oynuyormuş gibi bir kısırlık. Buna rağmen golü bul, üstüne gidip maçı koparmak yerine rölantiye al. Sonra golü ye paniğe kapıl. Bir de kalende kabus gör. Sonra doldur-boşalt ilkelliğinden medet ummaya başla..
Bir bakıyorsun daracık alanda paslaşma rekoru kırma yarışması, bir bakıyorsun sahanın bir ucundan öbür ucuna güdümlü pas gönderme çabaları... Kimse kalkıp “Gökhan Gönül, Alves eksikti” edebiyatı yapmasın, gerçekten komik ötesi olur. Kayseri Erciyesspor ne yapsın peki? Kart cezalısı adamları da oynasaydı kim bilir neler olacaktı.
Gecenin kahramanı Jorgacevic’tir. Çünkü harika kurtarışlarla set çektiği Fenerbahçe’ye “zaman geçirmek” isterken maça 1 dakika eklettirmiş, Emenike’nin golü de uzatmanın uzatmasında gelmiştir.