Koşmayan adam
Haberin Devamı ›
Steaua ne kadar canını dişine taktıysa, Fenerbahçe o kadar rahattı. Şu “nasıl olsa alırız” hastalığı.
12. dakikada Kapetanos bu gereksiz rahatlığa faturayı kesecekti ama şans Fenerbahçe’den yanaydı. Sonra Dost Santos matkap gibi hareketlerle doz aşımı yaptı. Üç kişiyi ekarte edip, sol dışla kaleye bıraktı.
Sonra Fenerbahçe vitesi büyütmek bir yana boşa attı. O andan itibaren de Steaua, işgalci kuvvetler gibi Fenerbahçe’nin sahasına yerleşti. Ne direniş vardı, ne mücadele, ne isyan. Bu arada Mehmet ve Emre’nin 3 saniye arayla gönderdiği iki füze hedefe varamadan imha edildi.
Alex de Sonsuza çıktı sahne aldı yine. Ölçtü, biçti, kesti. Bilica tekmenin yanından kafayı çakıp, köşeye bıraktı. Mühendislik harikası gibi bir goldü.
Sonra yine vites boşta. Neyse ki bağımlılık yapan sihirli kramponlar sahne aldı gene. Hani şu ‘koşmayan’ tembel adam. Orta sahadan aldı, itiş kakış arasında ceza sahası çizgisine indi ve iğne deliğinden köşeye bıraktı. Resital gibi bir goldü.
Bilica, Lugano ve Emre çok mücadele etti. Kazım futbol oynama değil, rakiple ve hakemle oynaşma günündeydi.
Fenerbahçe ilerliyor, ilerliyor ama hala hatalarından ders almış gibi de görünmüyor. Daum ve Aykut Hoca herhalde gerekli notları alıyordur.