Arama

Popüler aramalar

Kulvar değiştirmek

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Taraftar-yönetim dayanışmasının yarattığı özkaynakla inşa edilen Şükrü Saracoğlu Stadı’ndaki 100. Yıl kutlamaları, Fenerbahçe’nin artık kulvar değiştirdiğinin belgesidir. Bu sene bütün branşlarda sonuna kadar şampiyonluk kovalayan ve art arda gelen şampiyonluklarla ‘hasat mevsimi’ yaşayan Fenerbahçe, ‘kendini hür’ hissetmenin verdiği moralle, geçen yıldan ertelenen atağına başladı. Roberto Carlos transferi ve adı Fenerbahçe ile anılan ünlü yıldızlar, gelinen noktanın, üretilen zenginliğin özetidir, içeriye ve dışarıya çok ciddi bir mesajdır.Demek ki, birilerinin düzenine boyun eğmeden, kolkola girmeden, diyafon dinlemeden, geceyarısı ‘gaza’ ziyaretleri yapmadan, devlet hazinesine, milletin arazilerine göz dikmeden ve lobilere gerek duymadan da şampiyon olunup, zenginlikler üretilebiliyormuş.Mücadele, ‘devrimi’ tamamlayanlarla ‘devrini’ tamamladıklarını kabul etmek istemeyenler arasındaydı. Yani düzene karşı çıkan ile düzenin şımartıp, palazlandırdığı, koruyup kolladığı, semirttiği anlayış arasında... Bu transferler Fenerbahçe taraftarının kulübüne verdiği destekle yapılıyor; kombineyle, lisanslı ürünlerle, hep destek, tam destek felsefesiyle... Roberto Carlos’a ödenecek parayı astronomik olarak niteleyenlere naçizane bir soru; Yusuf Şimşek, Bülent Akın, Serkan Aykut, Ayhan Akman transferlerine ödenen bonservis paralarına baksınlar önce. Bir de, o bedellere karşılık kulüplerine ne verdiklerine... Bu örnekleri daha da çoğaltmak mümkün. Fenerbahçe taraftarlarının, Tuncay Şanlı ve Rüştü Reçber örneklerinden çok önemli dersler çıkardıkları çok açık. Bundan sonra kimseyi kahramanlık mertebesine yükseltmeyecekleri de öyle... Olaylara olması gerektiği gibi ve soğukkanlı bakmayı başardıklarında, kimseyi kutsamayıp, kimseyi de lanetlemeyecekler. Taşlar o zaman yerine oturacak.Yıllarca büyük takımlarda ‘kontenjan senatörleri’ oluşmuştu böyle. ‘Ezeli rakibime gider de başarılı olur’ korkusuyla, tembel tembel oturan şımarık adamlara milyonlarca dolarlar saçıldı. Artık futbolcuya ve paranoyaya dayalı, esaret ve hovardalık dönemi de bitmek üzere. Fenerbahçe’nin soğukkanlı ve kendi devriminden ödün vermeyen vizyoner duruşu, Avrupa arenasında bir türlü aşılamayan psikolojik eşiği yerle bir etme kararlılığının müjdecisidir. Bunu da başardığında, önünde hiçbir engel kalmayacaktır.Bugün ortaya çıkan fark, farkında olanların farkıdır. Dahası, fark farktadır.