Onur savaşı

Haberin Devamı ›
Görünen o ki; Fenerbahçeli futbolcular da, taraftarlar da geçici hafıza kaybından ya da kimlik bunalımından sıyrıldılar. Sonuçlara takılmayın, son 3 maçta sergilenen mücadele, yardımlaşma, kazanma hırsı ve destek bunu gösteriyor.
‘Çubuklu’yu giyiyorsan rakiplerinden iki kere fazla koşacaksın, iki kat fazla savaşacaksın, iki kat daha fazla soğukkanlı olacaksın. Tabelada 5-0 geriye düşsen de mücadelede her zaman 5-0 önde olacaksın. Hiçbir durumda mazeret veya mâruzat üretmeyeceksin!
Şu mevcut kadro, düzenekler yıkmış, düzen devirmiş, istatistikleri tersine çevirmiş, başarıları ile tarihe geçmiş futbolculardan oluşuyor. Ancak bazı maçlarda meslek namusunu, yeteneklerini ve formalarını inkâr eden, taraftarlarını utandıran acizlikler sergilediler.
‘İki satırlık adamlar’ın dilinde alay ve halay malzemesi oldular. Küçümsendiler, aşağılandılar, ucuzlatıldılar. Hakemlere, kamuoyuna ve kendi taraftarlarına hedef gösterildiler. Ama buna çanak tutacak her malzemeyi sağlamak için de, neredeyse yarışa girdikleri tartışılmaz bir gerçek.
Fenerbahçeli futbolcular, başta kendilerinin olmak üzere taraftarlarının, ligin ve hatta rakiplerin de dengesini bozdular. Ligin zirvesindeki ve dibindeki belirsizliğin nedeni yine onlar. Hangi takımlara puan dağıtıp, hangilerinden aldığına bakınca somut olarak görürsünüz bunun gerekçesini. Geçen sezonki Fenerbahçe’nin yarısı kadar oynasalar, en az 10-15 puan farkla kopmuşlardı. Yani hâlâ şampiyonluk hesabı yapanlar da, hâlâ ligde kalma umudu besleyenler de yatıp kalkıp Fenerbahçe’ye dua etmeli.
Murathan Mungan, ‘Kırılgan’ şiirinde geçen “Bir yanı sarp bir uçurum, bir yanı çılgın dağ doruğu/Bir yanım çılgın nar ağacı, bir yanım buz sarayı” dizeleriyle Fenerbahçe’yi tarif ediyor sanki! Olmaz zamanlarda, olmaz şartlarda, en olmaz işleri oldurur; bazen pozitif, ama çoğunlukla negatif anlamda.
Ağıt için erkendi, destan için de öyle! Ortada kahramanlık falan yok. Her maçta yapması gerekeni sadece 3 maçtır ortaya koyan bir takım ve 33 puan var.
Kocaelispor ve Bursaspor maçları ateşle imtihan gibi. Fikstürün sunabileceği ama telafisi olmayan son fırsat. Hele zirvedeki takımların bu süreçte birbirleriyle kapışacağı da dikkate alındığında...
Fenerbahçeli futbolcuların, kişiliklerini ve yeteneklerini aşağılayanlara, yılışık sırıtışlarla küçümseyip, ağız-dudak büzerek kendileriyle alay eden ekran baronlarına karşı 11 hafta sürecek bir ‘onur savaşı’ başlıyor bugün.
Şanssızlık gibi faktörler hariç, kendilerinden başka onları durdurabilecek bir rakip de yok. Aragones’in dediği gibi ‘Son sözü onlar söyleyecek!’